Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Üzülmez ile neler değişti?

2019.12.30 07:48 - Son Güncellenme: 2019.12.30 07:50
A

Bursaspor, 90+1'de de olsa lider Hatay'ı devirerek, ligin 2. yarısı için umut tazeledi.
Maçın ardından 24 saat geçtikten sonra, sakin kafayla bazı notları paylaşalım.
Menemen maçında çıkardığı kadroyla eleştirilen İbrahim Üzülmez, 6 günde neler yaptı da, böylesine köklü bir revizyona imza attı?
Önce ona bir bakalım...

5'Lİ VE GÜÇLÜ ROTASYON 
İzmir'deki maçta, Üzülmez; takımda 11 başlattığı 5 ismi Hatay önünde değiştirdi.
Yani, 5'li rotasyona gitti!
Cüneyt, Selçuk ve Özer'i kulübeye aldı.
Sol kanadı otobana çeviren Latovlevici ve Igor'u da tribüne gönderdi!
Bu arada bu iki yabancı, gidecekler arasında gibi değerlendiriliyor. Ancak resmî bir durum yok henüz...

ÇOK NET KARARLAR...
-Kimleri monte etti İbrahim Hoca?
Sedat Dursun, Onur Atasayar, Aykut Akgün, Emirhan Aydoğan ve Kubilay Kanatsızkuş'u 11'e koydu.
"Kadroda şu kıdemli isim varmış, aman onu kesersek, sonra n'olurmuş!?" falan diye düşünmedi hiç!
Ekibiyle birlikte kararını net olarak verdi ve uyguladı.

ALTIN MAKAS İŞBAŞINDA
45 yaşındaki teknik adam, şak diye "altın makası" çalıştırdı.
Kimsenin kariyerine veya  gözünün yaşına bakmadı!
Cesur kararlar alıp, bunları anında uyguladı.
Bu kısa sürede aldığı kararların da ne kadar yerinde olduğunu gördük.
Ama gel gör ki:
Böyle bir duruma hiç alışkın değiliz ki!..
Bünyemiz yadırgadı bu değişimi!

ALTYAPIDAN 5 İSİM...
Bir de altyapıdan gelen 3'ü 1997'li (Kubilay, Emirhan, Sedat) 1'i de 1999'lu (Burak Kapacak) olmak üzere; 4 Vakıfköylü kramponu sahaya sürdü.
Sonradan da 2002'li forvet Ali Akman'ı da 5. Vakıfköylü olarak oyuna soktu.
Yani, altyapıya ve gençlere önem verdiğini, onları kazanmak istediğini açıkça ortaya koydu.

6 MAÇTIR GOL YEMEYEN TAKIMA 2 GOL
İşte, 6 haftadır gol yemeyen ve de 7 maçtır yenilmeyen lider takımı 90+1'de de olsa devirdi Bursaspor...
3 hafta aradan sonra galibiyetle hasret giderdi.
16 maçta, kalesinde sadece 11 gol gören "ligin en az gol yiyen 
2.takımı" unvanına sahip lider Hatay'a 2 gol attı.
Hatta, attığının 2 katını da kaçırdı!
Rakibine 3. yenilgiyi tattırdı.
Zirveye hareket getirdi.

SADECE 1 GALİBİYET KALDI
Oysa Hatay beraberlikle dönse, 37 puanla; en yakın rakibine 7 puan fark atacaktı.
Şimdi Bursaspor'un 2. takım Erzurum ile arasında 3 puan, yani 1 galibiyet kaldı.
Keçiören'in dün Akhisar'ı tek golle geçmesiyle Akigolar ile puanları eşitledi.
Bu tablo da, inancı "diri" tutmaya yetiyor açıkçası...

SELEZNOV'UN İŞTAHI ÇOK AÇIK
Sahaya dönersek...
67 dakika oyunda kalan ve ligdeki 4. golünü atan Seleznov, 5'te 2 isabetli şut attı.
34 yaşındaki santrafor, 3 gollük pas verdi.
Fakat, bu paslar asiste dönüşmedi!
Bu istatistikler, Ukraynalı forvetin ne kadar iştahlı olduğunu gösteriyor.

HAPİSTEN KURTULMUŞ GİBİ...
Hani, aylarca hapis yatan bir insan, zincirlerinden kurtulup da tahliye olunca, lokantaya koşar da, mükellef bir sofra kurar ve büyük bir iştahla çala kaşık yemeklere dalar ya...
İşte bizim deli dolu Seleznov da aynen öyle!..
İştahı pik yapmış vaziyette!..

NEREDEYSE TOPU YİYECEK!
34'lük delikanlı, kendisini yeniden kanıtlamak için hapsolduğu kulübeden kurtulup, 2 haftadır öyle bir sahaya daldı ki;
Kaçırdığı gollerden sonra neredeyse topu veya çimleri yiyecek!
Çünkü;
Futbola ve gollere aç bu adam aç!..
Biraz ironi de olsa, işin gerçeği bu dostlar...
Tabii ki, Seleznov'un, bugünkü haliyle, 90 dakika sahada kalması çok güç.

60 DAKİKALIK AÇ KURT!
Ama, 60-65 dakika da olsa, maksimum performansını vermek için "aç kurtlar" gibi sahada topa saldıracaktır.
Zaten, İbrahim Üzülmez de bunu bizden çok iyi biliyordur.
Bakınız; cumartesi günkü maçta dakika 67:
Seleznov'u kenara aldı, Özer'i sol kanada soktu.
Kubilay'ı da sol kanattan santrafora aldı.
Açıkçası, Kubilay'ın; 4-2-3-1 sisteminde sol açıkta bu kadar çalışkan olacağını hiç beklemiyordum.
Zira, Hamzaoğlu döneminde, bir Ankara deplasmanında sol açıkta denediği genç Kubilay o maçta "yokları" oynamıştı!
O nedenle, "Kanatsızkuş, sol kanatta oy-na-ya-maz!" düşüncesi kafama kazınmıştı!
Ancak, Hatay önünde, hücumda soldan gelerek forveti ikileyen Kubilay'ı görünce, bu düşüncem tamamen değişti!

İSİMLER DEĞİL, PERFORMANSLAR OYNAR
Hani biz;
"Sahada dinamik bir takım olmalı. Statik olmayan, tempo yapan, diri, iştahlı  bir takım görmek istiyoruz" diyorduk ya...

Bence, şu konuyu tespit etmiş olabilir İbrahim Hoca:
"Menemen'de; 38'lik Selçuk, 33'lük Özer, 34'lük Seleznov ve 33'lük Latovlevici'yi aynı anda kadroya koydum ve ne tempo vardı takımda, ne de dinamizm. İsimler değil, performanslar oynar arkadaş!"
Böyle düşünmüş olamaz mı?
Baktı ki, takım gitmiyor ve "veteran takımı" gibi oynayıp, halı sahada yenecek basitlikte, hatalı goller yiyor!
Hoca da yaptı "gençlik aşısı"nı ve bu aşı, son nefeste de olsa tuttu gibi görünüyor an itibariyle...
Gerçekten de öyle...
Senin ordunda;
Askerin az, generalin çok olursa, meydan savaşını kazanabilir misin?
Tabii ki hayır!
Orduda; savaşmaya hazır bekleyen neferler varken, yaşlı generalleri, cepheye sürüp, onlara süngü taktırmak ne derece doğru olur ki?!
Üzülmez'in bunu teoride çözüp, 6 gün sonraki maçta, pratik olarak sahada uygulamasını, açıkçası ben önemsiyorum.
Gençliğin verdiği dinamizmle, son düdüğe kadar galibiyet golünü arayan Timsahlar'ın isteğini ve hırsını görüp, pozitif yönde değerlendirmemek mümkün mü?

İLK GOLDE EMİRHAN'IN PRESİNE DİKKAT!
Bu arada...
Gözden kaçırmamak ve not düşmek adına yazıyorum:
Seleznov'un golünde; rakibe baskı yapıp, bir kez daha geriye pas vermeye, yani hata yapmaya zorlayan Emirhan'ın da payı büyük.
Bunun da altını çizerek, notumuzu düşelim.

DAHA DİRİ BİR ÖZER...
Örneğin, kulübeden ilk hamle olarak değerlendirilen Özer Hurmacı...
Özer, son 23 dakikada 2'de 2 şut kullandı. 2 tane de isabetli orta yaptı.
Sahada dinamik, yani diri kaldı.
Duran topları etkili kullandı.
Futbol zekasını, taze kuvvetiyle birleştirince, daha verimli ve efektif oynadı.
Sol kanattan, içeriye kat ederek; yeri geldi, ceza yayı ve çevresinde, yani tehlike hunisinde, kilit (anahtar) pas denedi, asist ve gol aradı.
Galibiyet aranırken, Özer'in bu hırsını, hücuma üretkenlik olarak yansıtması da sevindirici...

TECRÜBE GEREKİNCE, 2. ÇAPA ATILDI
Selçuk Şahin de 90+1'de üstünlük golü gelince, hemen oyuna sokuldu ve rakibin geçiş oyununda, savunmanın önünde Aykut Akgün'le birlikte yaklaşık 5 dakika da olsa, "çift çapa" görevi yaptı.
Çünkü, o en kritik anlarda tecrübe lazımdır ve o tecrübe de en önemli dakikalarda saha içinde farkını ortaya koyar.

9 GÜNDE NELER DEĞİŞTİ?
Özetle, soru şu:
-Üzülmez ile 9 günde neler değişti?
Bir kere, İbrahim Hoca;
-Forma adaletini sağladı.
-Küskünleri mücadelenin içine dahil etti.
-Etkisiz elemanları hemen kızağa çekti.
-Yaşı kemâle ermiş, ama tecrübeli olan ayakları, aynı anda kullanmayıp, takımın; daha dinamik ve üretken bir kimliğe bürünmesini sağladı. Bir anlamda tecrübeli kramponları "ekonomik" kullandı!
-Takıma "gençlik aşısı" yaptı.
-Dobracı ve hırslı kişiliğini; bire bir konuşmalarla, oyunculara da sirayet ettirdi.
-Takımda "inanç birliği" sağlama adına, az zamanda önemli adımlar attı.
-Bursa'nın futbol kenti olduğunu iyi bilerek, bu potansiyeli harekete geçirebilmek için, taraftara net ve umut dolu mesajlar verdi.
Ayrıca...
İbrahim Hoca da biliyor ki;
Omzunda "Süper Lig şampiyonluğu" apoleti olan Bursaspor, gerçek adresine dönünce, yine Süper Lig'in en zor deplasmanı olacaktır.
O yüzden, sözleşmesine, "Süper Lig'e çıkartırsa, kontratındaki opsiyon otomatik olarak uzar" maddesini koydurdu.
12 gün önce, TRT Spor'da "ben Süper Lig'deki o yarışın içine girip, sonuna kadar savaşmayı hedefliyorum" diyen Üzülmez, bu sezon 1.Lig'den çıkma hedefini yakalarsa, iyi biliyor ki;
İstanbul'un doğal şampiyonluk adaylarına en güçlü şekilde Bursaspor ile kafa tutabilir.
Henüz 45 yaşında olan İbrahim Hoca'nın, kariyer planlaması açısından bakarsak, böyle bir düşünceye sahip olması da gayet normaldir.

DOKUNUŞLAR VE KENDİ FELSEFENİ ANLATMA...
Üzülmez, devre arası Antalya kampında takıma kendi dokunuşlarını yapacaktır.
Bazı takviyeler için Başkan'dan "okey" aldığını söyleyen teknik adam, camiayı, taraftarı ve yerel medyayı daha yakından  tanıması halinde ve...
Kendi futbol felsefesi ile icraatlarını da camiaya net olarak anlatması durumunda, hedefe ulaşma yolunda en önemli engelleri aşmış olacaktır.

25 GOLÜ 14 FARKLI İSİM ATIYORSA...
Timsah'ta, 25 golü, savunmadan orta sahaya, kanatlardan forvete kadar 14 farklı ismin attığını düşünürsek, bu kadronun, ligin ikinci yarısında bambaşka bir yapıya kavuşabileceğini hayal etmek çok da yanlış olmaz gibime geliyor.
Yeter ki, kanatlara 2 nokta atış yapılsın ve de sol bek için Onur'a bir alternatif alınsın.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları