Baştan şunu vurgulayalım:

İnsan sağlığı her şeyden önemlidir!..

Hangi branş, kategori veya lig

olursa olsun...

Spor karşılaşmaları; Sağlıktan ve insanın hayatından daha önemli DEĞİLDİR!..

SPOR DA "ENFEKTE" OLDU!

Bütün bunları niye yazdım?

Çünkü;

Spor da "enfekte" oldu!

"Enfekte" kelimesi koronavirus salgınıyla birlikte; televizyonda, radyoda, sosyal medyada, kısacası her yerde duymaya başladığımız "tıbbi" bir terim.

Türkçesi "mikrop kapmak" veya "hastalığın bulaşması"...

SPORCULARDA KORONA TRAVMASI!

Diyeceksiniz ki;

"Spor nasıl 'enfekte' oldu?"

Şöyle;

Başta, sporcular (futbolcular, basketbolcular, voleybolcular vb) ve aileleri olmak üzere, koronavirüs korkusu yüzünden büyük bir "travma" yaşamaya başladı.

Bu, öyle bir travma ki;

Hafta sonunda; maçlar oynanırsa, (ki, "seyircisiz" oynanmaya devam edeceği görülüyor) bu travma katlanarak tüm liglere yayılacak!..

"ZORLA OYNATAMAM Kİ!"

Zaten bazı teknik adamlar, "deplasmana gitmek istemeyen veya oynamak istemeyen oyuncuma ne diyebilirim ki? İstemeyen oyuncumu, zorla oynatamam ki!" şeklinde demeçler vermeye başladı.

Bırakın maçı;

Bazı takımlarda, sporcular, antrenmanlara çıkmadı!

VİRÜS KORKUSU BULAŞTI!

Dün liglere "erteleme" kararı çıkmayınca;

Endişeli bekleyiş, korkuya, hatta travmaya dönüştü!

Sporun tüm branşlarının "asıl aktörleri" olan oyunculara, resmen "virüs korkusu" bulaştı!..

Ve bu travma; dünden bugüne tüm takımlara ve sporculara da hızla yayılıyor!..

MASKELİ ÖZER HURMACI...

Mesela;

Bursasporlu Özer Hurmacı'nın, Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri'ne idmana gelirken, "maske taktığı" fotoğrafı, dün sosyal medyaya yansıdı.

Dolayısıyla, herkes tedirgin!..

İşte, onun için "spor da enfekte oldu" diyorum!

Mesela;

Futbol maçlarına bakalım...

Futbolcular golü atınca, birbirlerine sarılmayacak mı?

DOKTORLAR "SARILMAYIN" DERKEN...

Doktorların, "insanlarla aranızda sosyal mesafe (1,5-2 metre) bırakın! Birbirinize sarılmayın, öpüşmeyin, tokalaşmayın" uyarıları varken, bizim sporcular nasıl sevinecek?

Öyle ya;

Futbolcular, golü attıktan sonra, birbirlerine 1,5-2 metrelik "sosyal mesafe"den el sallayarak mı, gol atan arkadaşını uzaktan tebrik edecekler?!

"Çak" yapmadan, sevinç yumağı oluşturmadan yaşanan gol sevinci gördünüz mü hiç?

Futbolcular veya basketbolcular, "biyonik adam" mı?

Yoksa, şu meşhur konsol oyunlarındaki sanal futbolcular mı?

Örneğin;

Futbolcular, golü atar atmaz, hiç sevinmeden, birbirine "sosyal mesafe" aralığı bırakarak(!), uzaktan uzağa sevinerek, uygun adım kendi sahasına mı koşacak?

Böyle hayati bir virüs salgını tüm dünyayı sarsmışken...

Sporculardan; sahaya çıkarken, enfekte olma tehlikesini unutup da, canla başla mücadele etmesini beklemek ne kadar doğru?