Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Sizin oğlunuz olsa?!

2020.09.15 07:35 - Son Güncellenme: 2020.09.15 07:37
A

İlk hafta geride kaldı 1.Lig'de...

Genç Timsah, şampiyonluk adayı Adana Demirspor önünde devreyi 1-0 önde kapatmasına rağmen, ikinci yarıda yenilgiye engel olamadı.

Özetlemek gerekirse;

Tecrübe ve kalite farkı, tabelaya yansıdı.

Mustafa Er döneminde, covid ve bazı sebepler nedeniyle, hazırlık maçı oynayamayan ve 12 gün sonra resmi maça çıkan bu kadroyu eleştirenleri gördüm.

İcraatın olduğu yerde, tabii ki eleştiri de olacak...

BÜYÜK RESMİ GÖRMEK...

Ancak, olağanüstü koşulların ve ekonomik sıkıntıların "zirve" yaptığı bu dönemde, camianın daha sakin olması ve büyük resmi görmesi gerekmiyor mu?

Tahtayı açmak için gerekli 46 milyon lira bulunamazsa, yeşil-beyazlılar, en azından ligin ilk yarısında bu kadroyla mücadele edecek.

Kadro bu...

Malzeme bu...

Neyin ne olduğunu iyi analiz etmek gerek...

Acı gerçekleri, idrak etmek gerek...

İLK HEDEF 3 PUANI KURTARMAK OLMALI

Bu arada...

Bence ilk hedef;

TFF'den 3 puan silme cezası gelmemesi için 30 Eylül'e kadar gereken 25 milyon lirayı ödemek olmalı...

Zira, sahadaki emeklerin, alın terinin ve başarının, bir anda yok olup silinmesinin acısını, bu camia, geçen sezon iliklerine kadar yaşadı!..

KİME, NE FAYDASI VAR?

Konumuza dönersek...

Moral bozmamak gerek.

Zira, negatif enerji üretmenin kime, ne faydası var ki?!

Aksine...

Gençlere moral vermek gerek.

Bu arada...

Bu kadar kısa süre içinde, geç gelen, hastalık ve sakatlık geçiren tecrübeli oyuncular henüz yeterli form düzeyine sahip değil!..

Bazı gençler de lig deneyimine sahip değil...

KURTLAR SOFRASINDA, ARMAYI VAR ETMEK İÇİN...

Henüz 18-19 yaşındayken; U19 kategorisindeki bu gençler, konjonktür gereği; kurtlar sofrasında varolma mücadelesi veriyorlar.

Ne için?

Armayı var etmek için...

57 yıllık kulübü, sportif açıdan hayata döndürmek için...

KOSKOCA KENTİN YÜKÜ OMUZLARINDA

Peki;

Kolay mı bu işler?

Omuzlarında, koskoca kentin sorumluluğu var bu gençlerin...

Bu büyük yükü, omuzlamaya çalışıyorlar.

Örneğin;

Şöyle bir geriye dönüp düşünün hele...

SİZ NE YAPIYORDUNUZ?

18-19 yaşlarında siz ne yapıyordunuz?

Hangi sorumlulukları almıştınız?

Yoksa, başınızda kavak yelleri mi esiyordu?

Bu mevsimde yaşanan yaz aşkları ayağınızı yerden mi kesiyordu?

Lise veya üniversite 1.sınıfta, gençliğinizi mi yaşıyordunuz?

Ya da iş hayatına atılmayı mı planlıyordunuz?

Veya bir yerde çırak mıydınız?

Öyle ya;

Bu sıcaklarda, kızgın kumlardan serin sulara atlamak varken;

Güneşin altında, günde 4 saat kondisyon depolayıp, meşin yuvarlağın peşinden koşmak kolay mı?

Ayrıca...

Maçlar, artık açık kanal TRT'den tüm ülkeye ve dünyaya yayınlanıyor.

Kolay mı, milyonların gözü önünde o heyecanı yaşamak?

Performans sergilemek...

GÖSTERİN DESTEĞİNİZİ APAÇIK

O nedenle;

Bu gençlere güvendiğimizi, her mecradan dile getirmeliyiz.

Onlara destek verdiğimizi açıkça ortaya koyup, Genç Timsahlar'ın "özgüvenle" oynamalarını sağlamalıyız.

Hata da yapsalar, "olsun, bozma moralini" diyerek, gençlere moral vermeliyiz.

Öte yandan...

Recep Aydın'ın direkten dönen şutu gol olsaydı, Bursaspor, oyunda 2-1 öne geçecekti ve o zaman maçın senaryosu, belki de bambaşka bir yere gidecekti!

EMPATİ YAPMA ZAMANI

Bu noktada, biraz "empati yapalım"...

Sizin oğlunuz, o yaşlarda Timsah Arena'da A Takım formasıyla sahaya çıksa, siz ne düşünürsünüz?

Ne hissedersiniz?

Hele hele...

Üzerine titrediğiniz, gözünüzden bile sakındığınız;

Oğlunuz, kritik bir hata yapsa, o anda ekran başında ne hissederdiniz?

Hele bir de, sosyal medyadan yazılan ağır eleştirileri okusanız, ruh haliniz nice olurdu?

İşte, o yüzden diyorum ya;

Bu çocuklar, zaten bizim çocuklarımız değil mi?

Vakıfköy'den yetişen gençlerimizle gurur duymuyor muyuz?

BU SLOGANI BİZ HAYKIRMADIK MI?

"2.Şampiyonlar Vakıfköy'den çıkacak" sloganını; bizler dillendirip, gururla ve de inançla haykırmadık mı?

Takımın başında kim var?

Bursa'nın kendi evladı; daha önce 2 kez göreve gelmiş Mustafa Er var.

Ekibi de Bursalı teknik adamlardan oluşuyor...

Hal böyleyken;

Bu gençler, Mustafa Er ve ekibiyle birlikte, ateşten gömleği giymişken, adeta tonlarca yükün altına girmişken...

"Hariçten gazel okumanın" kime, ne faydası olabilir ki?

Siz söyleyin Allah aşkına;

Öz evlatlarımıza destek vermeyelim de, ne yapalım?

Taşa mı dönelim?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları