Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Sizce de güzel olmaz mı?

2020.01.31 08:14 - Son Güncellenme: 2020.01.31 08:14
A

Başlıktaki konuya birazdan gireceğim.
Ama önce, imza töreninden izlenimler...
Ara transferde 5 transferin ardından Bursaspor'da umutlar da, moraller de tavan yaptı.
Abdou Razack Traore bile, sabah 10'dan itibaren imza töreni için Özlüce'ye 200'e yakın taraftar gelmesine çok şaşırdığını söylemiş, yönetime ve İbrahim Hoca'ya...
Traore, daha önce ülkemizde bazı takımlara transfer olduğunda, basına kapalı şekilde, sadece kulüp fotoğrafçısı önünde sözleşme imzaladığı için; "kiralık" geldiği Bursa'da gördüğü ilgiden fazlasıyla memnun kalmış.
İmza törenini, dün salonda izlemiş bir gazeteci olarak, Afrikalı 10 numaranın, çok mutlu olduğunu gözlemledim.

KİMSEYİ KIRMADAN FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ 
İmza sonrası, salonu dolduran taraftarların selfi (özçekim) isteklerini geri çevirmedi Traore...
Yaklaşık 6-7 dakika boyunca, hiç "of-puf" demeden poz verdi.
Kimseyi kırmadı.
Sürekli gülümsedi.
Hatta bazen, taraftarların cep telefonunu alıp, selfiyi kendisi yaptı!
Bu davranış bile, 31 yaşındaki maestronun, içinde bulunduğu ortamdan memnuniyet duyduğunu ve Timsah'ın hedefe ulaşmasına yardımcı olmak adına iyi motive olduğunu gösteriyor.
Zaten, "vücut dili" de bunu söylüyordu!
İdmana da  koşa koşa çıktı.
Arka sahaya girer girmez de, "kıtadaşları" Shehu ve Diarra ile hemen üçgen kurup, neşe içinde paslaşmaya başladı.

FİNAL PASLARI İÇİN...
İbrahim Üzülmez'e sordum:
-10 numara da geldi, sisteminiz 4-2-3-1 mi olacak?
"Evet" dedi ve ekledi:
-Benim sistemim böyle zaten. Traore'nin, bizim final pası eksiğimizi kapatacağına inanıyorum. Kendisiyle konuştum, istediklerimi anlattım.
Bir de;
Traore'yi ne kadar oynatacağı soruma ise, haklı olarak net cevap vermedi ve "bakacağız" demekle yetindi!
Benim tahminim;
Hocanın, Özer'in yokluğunda, Traore'yi en az 45 dakika oynatacağı yönünde...
Tabii, alacağı süreyi; Fildişili kramponun performansı belirleyecektir.

"TRANSFERİ KAPATTIK. BAŞKA KİMSEYİ GÖNDERMİYORUM"
Ayrıca, kadronun genişlediğini ve elinin rahatladığını kabul eden Üzülmez, "başka gelen giden olacak mı?" sorumuza, "Artık transferi kapattık. Kimseyi göndermeyi düşünmüyorum. Ama 'ben gitmek istiyorum' diyen olursa, bakarız!" diye yanıt verdi.

KAPALI DEFANSLARIN ÇİLİNGİRİ...
Sivas'taki gazeteci arkadaşlarımla da konuştum.
Özetle şunları söylediler:
"Bizde önü çok doluydu. Mert Hakan Yandaş, Hakan Arslan, Emre Kılınç gibi orta sahadaki etkili isimler nedeniyle yedek kaldı. Ama Sivasspor yönetimi, kendisine yatırımı kesmedi ve kiralık olarak verdi.
Güzel gollük paslar atar. Kapalı savunmalara karşı 'çilingir' görevi görür. Tek dezavantajı, topla oynamayı biraz sevmesi!"
Bu "topu sevme" işini de İbrahim Hoca çözecektir.

KAPTAN SELÇUK KENDİNİ DENİYOR
Antrenmana çıkarken, Selçuk Şahin'e, "Kaptan, durumun nasıl?" diye sordum.
"Kendimi deneyeceğim Abi. Şu an bir şey diyemem" şeklinde cevapladı.
Selçuk olmazsa, orta sahadaki üçlü;
Shehu (6), Burak Altıparmak (8), Traore (10) (Emirhan) olur gibime geliyor.

"AYIN GOLÜ" VE "AYIN FUTBOLCUSU"
Şimdi gelelim başlığı açmaya...
Hani, "camiada herkes elini taşın altına koyması gerekir" sözü vardır ya!..
Yeşil-beyazlı futbolcuları motive etmek adına, paydası "Bursaspor" olan dernekler, "Ayın Golü" veya "Ayın Futbolcusu" gibi ödüller verseler, sizce de güzel olmaz mı?
Evet, değerli dernek yönetimleri;
Takımı siz de birer plaket ve organizasyonla motive edebilirsiniz!
Örneğin;
Levent Batur'un başkanlığını yaptığı Bursasporlular Derneği, 2011-12 sezonunda "Ayın Futbolcusu Ödülü"nü vermişti.
Belirlediği futbolcu için her ay bir yemek düzenleyip, medyanın önünde, teknik adamın da katılımıyla, davet ettiği "ayın futbolcusu"na ödül takdim ediyordu.
Bu törenlere ben de katılmıştım.
Mesela, bu ödüller, yemekli toplantı yerine, Timsah Arena'da maç öncesinde, taraftarın önünde verilebilir.
Bu noktada, ilk aklıma geliveren dernekler arasında;
NİLBİAD, 224 Bursa ve Bursaspor Gönüllüleri Derneği, Bursaspor Taraftarlar Derneği, Fan Club gibi çok değerli dernekler var.
Bu, sadece benim bir önerim...
Değerli dernek yöneticisi dostlarımız, bu teklife nasıl bakarlar, onu bilemem.
Mesela, bir dernek, "AYIN GOLÜ" ödülünü verirken, bir diğer dernek de "AYIN FUTBOLCUSU" ödülünü organize edebilir.

HEM GURUR, HEM DE MOTİVASYON UNSURU
Böylece, her ay 2 farklı futbolcu onore ve motive edilmiş olur
Spor medyası da, bu ödüllere yer verince, güzel bir motivasyon unsuru oluşur.
Zaten, sezonun bitmesine, şunun şurasında 3-4 ay kaldı.
Ocak ayını da sayarsak, sezon sonuna kadar en az 4'er ödül verilebilir.
Hedefe koşarken, böyle ödüllü organizasyonlar düzenlense, sizce de güzel ve anlamlı olmaz mı?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları