Her çarşamba BursadaBugün TV'de arkadaşım M.Ali Ekmekçi ile birlikte yaptığımız "Evden Süper Futbol" programına konuk olan Bursaspor Teknik Direktörü İbrahim Üzülmez'i çok motive gördüm.

Adeta ligin başlamasını iple çeker gibiydi 46 yaşındaki teknik adam...

Öyle ki;

Birçok sorumuzdan sonra;

"Sezon sonunda o şampiyonluk otobüsüne binip şehir turu atacağız" ifadesini kullandı sık sık...

"Mutlu sona" tüm benliğiyle konsantre olduğu her halinden belliydi...

Aslında, bir semboldür "şampiyonluk otobüsü"...

Örneğin;

2006 yılında, Lig A'da Başkan Levent Kızıl ve Raşit Çetiner Hoca yönetiminde Süper Lig'e dönen Bursaspor, kupayı aldıktan sonra o gece üstü açık bir otobüsle şehir turuna çıkmıştı.

...Ve tabii ki, 16 Mayıs 2010'daki tarihi şampiyonluktan 1 gün sonra, Başkan İbrahim Yazıcı, Ertuğrul Sağlam Hoca ve efsane kadro, Özlüce'den Heykel'e, oradan Atatürk Stadı'na kadar "üzeri açık otobüsle" şampiyonluk turu atmıştı Yeşil Timsahlar...

Öyle ki; stada 70 bin civarında taraftarın gelmesi ve zemini doldurması nedeniyle, Bursaspor, sahanın ortasında, otobüs üzerinde kupayı almak durumunda kalmıştı.

Bu farklı organizasyon, sıra dışı bir şampiyonluk töreni olarak tarihe geçmişti.

Tekrar bugüne dönersek;

Programda, "O otobüse binilecek" diyen Üzülmez, yeşil-beyazlı camiaya "slogan" olabilecek bir motto ortaya koydu!

"O GÜN İNŞALLAH YER BULURUZ!"

Hatta programın bir bölümünde İbrahim Hoca:

"Kentten takıma, henüz beklendiği kadar destek gelmedi!..

Şu an bir sessizlik var!

Ama, şunu çok iyi biliriz ki, bir takımımız şampiyon olunca, tur atmak için binilen otobüslerin üzeri doluyor. O zaman da açık otobüslerin üzerinde kendimize yer bulamıyoruz!

Biz şampiyon olalım da, o zaman otobüsün üzerine çıkıp, kendimize yer bulmaya çalışırız!" şeklinde hicivde bulunarak, bazı yerlere ironik(!) mesajlar gönderdi!

ÇOK DERİN GÖNDERME...

Yani, demek istiyor ki;

"Bugün, kulübe destek anlamında 'ölü taklidi' yapanlar, şampiyonluk gelince, ortaya çıkarlar ve üstü açık şampiyonluk otobüsünün en önlerinde yer kaparak, objektiflerin kadrajına girmeye çalışırlar!"

Gerçekten de çok derin mesajlar verdi İbrahim Hoca...

Hem nalına, hem mıhına çaktı!

Anlamak isteyenlere tabii ki!..

BENCE DE KARANTİNA LİGİ OLMALI

Liglerin oynanması gerektiğini dile getiren Üzülmez'in, "Süper Lig ve 1. Lig'de bence Karantina Ligi oluşturulmalı. Bunun daha doğru olduğunu düşünüyorum. Futbol Federasyonu maliyetleri karşılayıp, ligi karantina altında oynatabilir. Böylece, şampiyon ve küme düşenler o merkezde belli olur" saptamasına da katılıyorum.

Hatta, bu konuda, "ligin tek merkezde, izole otellerde kamp yapılarak oynatılması gerektiği" şeklindeki görüşümü, geçtiğimiz ay yazmıştım.

Sadece, "futbolcuların mental açıdan yaşayabileceği sıkıntıya  yönelik olarak profesyonel psikolog desteği alma düşünceniz var mı?" soruma olumlu cevap alamadım.

Bu konuda İbrahim Hoca'nın uzmanlardan destek almasını beklerdim açıkçası... 

Zira, böylesi olağanüstü durumlar her zaman yaşanmıyor.

Üzülmez, bu konuda, sürekli futbolcularla gerekli konıştuğunu söyledi.

Hayırlısı diyelim.

TAKIMDAŞLIK ADINA...

Bu arada, Özlüce'de kalan tecrübeli oyuncularla sık sık birlikte iftar ve sahur yapan ve çalışmaların başladığı 8 Mayıs'tan bu yana 12 gündür tesislerde kalan İbrahim Hocayı, "takımdaşlık" olgusunu geliştirmek için ortaya koyduğu "babacan" tavrı nedeniyle önemsiyorum.

TECRÜBELİ LİDERLER...

Takıma "liderlik" yapacak niteliklere sahip oyuncular;

Kaptan Selçuk, Özer, Serdar Özkan, Anıl, Recep Aydın ve Emrullah ile Çağlar, Kerem Can, Tayfur, Burak Altıparmak, Aykut gibi tecrübeli oyuncuların, 19 Haziran'da başlayacağı açıklanan ligde, 6 haftalık kısa maratonda, ortaya koyacakları "karakter" de çok önemli...

Tabii, bu isimlere, deneyimli yabancılar;

Seleznov, Traore, Shehu'nun performansları ve takımdaşlığa koyacakları katkı da belirleyici olacak...

GENÇLİK ATEŞİ...

Yine;

Sedat Dursun, Emirhan Aydoğan, Kubilay Kanatsızkuş, Diarra, Atanasov, Onur Atasayar, Burak Kapacak, Ali Akman, İsmail Çokçalış gibi gençlerin takıma katacağı dinamizm ve enerji çok değerli olacak.

Tecrübeli isimlerle, bu sezon filizlenen Vakıfköylü başakları iyi harmanlayıp, hasat mevsiminde, sahada biçer-döver gibi oynayarak, mutlu sona ulaşması için gereken en önemli faktör; "ortak hedefe kenetlenmek"!..

YENİ TRANSFER ÖZKAN!

Bu arada, geçirdiği sakatlığı nedeniyle "sezonu kapattığı" açıklanan, ancak liglere verilen arada sakatlığı düzelen Serdar Özkan'ın takımla birlikte çalışmalara başlaması, takım için adeta "yeni transfer" etkisi yapacak diye düşünüyorum.

EVE DÖNÜŞ MEŞALESİ

Velhasıl;

28 Mayıs'ta liglerin başlama kararı netleşirse...

Camia olarak;

Bursaspor'un, çok sıcak geçecek haziran ve temmuz ayında oynanacak 6 maçta "eve dönüş" meşalesini yakmasını ve sonuçta ipi göğüslemesini umuyor ve bekliyoruz.