En baştan söyleyeyim.
Aşağıdaki satırlarda okuyacağınız bu yazı, Bursaspor'la ilgili değildir.
Futboldaki sistemleri ve malzeme kalitesini irdelemeye çalıştığım bir yazıdır.
Sonra, "Yetişmişoğlu, ironi yapmış. Bursaspor'a laf çakıyor" falan demeyin lütfen!
Zaten, haftanın 2-3 günü yeşil-beyazlı takımı yorumluyoruz.
Bugün de biraz değişiklik olsun dedim.
İlginizi çekerse, buyurun efendim:

JÜRGEN VE PEP NELER YAPIYOR?
Dünya futbolu, son dönemde Jürgen Klopp ve Pep Guardiola gibi başarılı teknik adamların,  takımlarına oynattığı "modern futbol"u konuşuyor.
Barcelona'da Pep'in meşhur "tiki taka"sı...
Katalan teknik adamın, Manchester City'ye kazandırdığı yeni kimlik...
Liverpool'u her platformda zaferden zafere koşturan Alman teknik adam Klopp'un; B.Dortmund'u yeniden zirveye taşırken futbol literatürüne kattığı "gegenpressing" denen hücum pres yöntemi...
Taktik varyasyonları...
Takımlarını motive etme yönündeki değişik teknikleri...
Bu gibi yenilikler;
Son dönemde futbol dünyasında en çok konuşulan ve tartışılan konuların başında geliyor.
Futbol yazarları da, takımların sahada hangi sistemle oynadığını yazmayı severler.
"Hücumda 4-3-3, savunmada 5-4-1 şeklinde dizildi" gibi...
"Şu takım, 4-2-3-1 oynarken, hücuma ağırlık vererek, 3-4-1-2'ye evrildi!" gibi...
Biz, spor yazarları, gerçekten futbol takımlarını rakamlarla tarif etmeye bayılırız.
Çoğu zaman, bu sistemler üzerinden yazar, çizeriz.
Sanki, sistemler olmasa, futbol maçları oynanmayacakmış gibi!

"FUTBOL FUTBOL" DEDİKLERİ...
Zira, İngilizler'in bulduğu ve bize önceleri "tepük" adıyla gelen bu meşin yuvarlak oyunu, teknik adamların icat ettiği sistemlerle sürekli değişim ve gelişim göstermiştir.
Arjantin asıllı Avrupalı Herrera'nın İtalyan ekibi İnter'de uyguladığı "Katenaçyo (İtalyanca "asma kilit" demek) savunma yönü güçlü bir sistemdi.
Mesela "WM" formülü...
Arsenal Menajeri Herbert Chapman'ın 1925'li yıllarda ortaya koyduğu M şeklinde dizilen savunma ve W şeklinde dizilen hücum oyuncularına dengeli olarak paylaştırılan ofans ve defans görevleri...
Bu tip sistemler uzun yıllar dünya futboluna damga vurdu.

TOTAL FUTBOL, MICHELS VE CRUYFF
Hollanda futbolunun efsane teknik adamı Rinus Michels'in, 50 yıl öncesine dayanan ve "toplu savunma, toplu hücum" olarak özetlenebilecek "total futbol" anlayışı, modern futbolun da temeli olarak değerlendirilir.
Futbolun "General"i denen Michels'in Ajax'ta efsane haline getirdiği "Sarı Fare" Johan Cruyff da, hocasının kendisine öğrettiği "total futbolu" daha da geliştirerek, dünya futboluna damgasını vurmuştur.
Ajax'tan sonra Barcelona'da da birlikte çalışan usta ile talebesi,  Katalan ekibinde de destan yazmıştı.
Sonrasında, Cruyff, Barça'nın sistemini oturtan adam ve bu yeni ekolün temsilcisi olarak tarihe geçti.
Bu tür örnekleri;
Biyonik Almanların fiziğe dayalı  ekolünü, Helmut Schön ve Jupp Derwall'in unutulmaz kadrolarla yaşadıkları Dünya ve Avrupa şampiyonluklarını göstererek çoğaltabiliriz.
İmparator Beckenbauer, kaleci Maier, Breitner, Gerd Müller gibi 1974'lerde çocukluğumuzun süperstarlarına sahip Almanya,  öyle bir turnuva takımıydı ki;
Ne yapıp ediyor, bir şekilde adını finallere yazdırıyordu.

LİNEKER'DEN MEŞHUR ALMANYA BENZETMESİ
Zaten Panzerler ile ilgili İngilizler'in ünlü golcüsü Gary Lineker'in o dönemde söylediği şu söz tarihe geçmiştir:
"Futbol, 22 kişinin oynadığı ve sonunda hep Almanlar'ın kazandığı bir oyundur!"
Ama ne demişler; "değişmeyen tek değişimdir"
Futbol; yeni kahramanları ve yeni sistemleriyle değişmeye ve gelişmeye devam edecektir.

BAZEN "ERROR" VERİR!
Bazen hocaların oynattığı sistemleri beğenmeyiz.
Bazen de, anlı şanlı futbol sihirbazı teknik direktörlerin sistemleri "error" verir!
Yıllardır uyguladıkları aynı sistemler işlemez olur!
Bir anlamda; 3'lü, 4'lü, 5'li o klişe rakamlar, yani sistemler yalan olur!

SIRA DIŞI ŞAMPİYON TANGOCU
Bir de, sistemlere fazla inanmayan geleneksel teknik adamlar vardır.
Örneğin;
Cesar Luis Menotti...
Arjantin 1978 Dünya Kupası'nı ülkesinde kazanan Kempes'li Arjantin'in kurt teknik direktörü Menotti...
Geçen yıl da yazmıştım.
O yazımdan kısa bir alıntı yapmak istiyorum:
Serhan Asker'in "Efsane değil insanım" kitabında, Menotti ile yaptığı röportajda dikkatimi çekmişti.

TELEFON NUMARASI...
Şampiyon antrenör, o röportajda diyordu ki;
"Bana sakın sistemleri sorma!
Eğer 3-5-2, 4-3-1-2 gibi numaraları sorarsan, ben de sana, bunlar telefon numaralarından ibarettir, derim!"
Menotti:
"Sistemden öte, futbolcuların ortaya ne koyduğu önemlidir. Sahada rakamlar değil, futbolcular oynar" vurgusunu yapıyordu.
Bugün 81 yaşında olan Menotti'nin, futbolcu kalitesine dikkat çekmesi, zaten işin temelini oluşturuyor.
Konunun özü de bu zaten...
Tabii ki;
İyi futbol, kaliteli futbolcularla oynanır!
Sizin;
Ciğeri körük gibi olan, ileri geri gidip gelen iki "pırpır" ofansif bekiniz yoksa, 3-5-2 sistemini oynayabilir misiniz?
Tabii ki, mümkün değil!
Zira, teknik adamlar, Şampiyonlar Ligi'nin "top klas" kulüplerinde görev yapmıyorsa...
Veya Avrupa'nın 5-6 majör liginde çalışmıyorsa...
Ellerindeki malzemeye göre yemek yapmak durumundadırlar.
Senin elinde; çizgiye basarak sıfıra inen, isabetli ortalar yapan veya ters ayakla içeriye kat eden, adam eksilten kaliteli kanat oyuncuların yoksa, istediğin kadar, "ben 4-3-3 oynuyorum" diye konuş dur!
Zira, o "kalitesiz" kanatlar, senin uçağını uçurmaz!
Örneğin;
Senin aşçın istediği kadar dünya çapında ünlü veya "Master Chef" olsun:
Ona, çok lezzetli bir yemek yapabilmesi için gerekli olan kaliteli eti, sebzeyi ve malzemeyi vermezseniz, o usta eller, mümkün değil, güzel bir yemek yapamaz!
Bilirsiniz, bizde bir laf vardır:
"Ne kadar ekmek, o kadar köfte!"
İşte, aynen öyle!..