Artık, kader maçlarına sadece 1 gün kaldı.

"Kader maçlarına" diyorum.
Çünkü, gözler Malatya'da,
Kulaklar ise İzmir'de olacak...
Sen, önce UEFA'yı hedefleyen Malatya'yı yeneceksin.
Sonra da, kardeş Ankaragücü'nün en az 1 puan almasını bekleyeceksin.
Başka çare yok ki!

ANTALYA'YA UEFA VİZESİ YOK

Bu arada yarın Malatya'nın Avrupa'ya gitme yolundaki rakibi Kadıköy'de Fenerbahçe'ye konuk olacak Antalyaspor ise, UEFA Lisansı alamadı.
Bu duruma göre;
Akdeniz ekibi, ligi 5. bitirse de Avrupa'ya gidemeyecek.
Mevzuya dönersek...
Biliyorum, camiada herkes günlerdir "diken" üzerinde...
Pazar akşamını beklerken, sinirler geriliyor!
2 sezon önce Trabzon'da, Bursaspor'a galibiyet yetiyordu.
Başka bir sonuca bağlı değildi kaderi...
Ama bu sefer, Göztepe beraberliğiyle eldeki ipler kaçtı.
Şimdi işin yoksa, aynı saatte başlayacak maçta; Bornova'dan gelecek haberleri bekle dur!
Tek duamız güzel haberler gelmesi...
Bir kere daha altını çizeyim:
Ben burada hayal tacirliği falan yapmıyorum.
Sadece ihtimalleri ve duygularımı kaleme alıyorum.
Şöyle düşünelim:
-Bir yakınınız bitkisel hayatta olsa, normal hayata dönebilmesi için dua etmez misiniz?
İşte durum aynen böyle...
Hep söylüyorum:
-4 eksiğin de olsa (Shehu da sakatlanmış!), kadro zayıf da olsa, Malatya'da son düdüğe kadar galibiyeti düşlemekten başka çare var mı?
Ne yapalım yani?
Çıkmayan candan ümit kesilir mi?
Bakın;
Cezalı Kaptan Ertuğrul Ersoy da Malatya'ya gitti ve kampta takım arkadaşlarına moral verecek.
Kaptan ve 34 yaşındaki Kamerunlu stoper, son düdüğe kadar yeşil-beyazlı ekibe destek olacaklar.
Bu detaylar bile çok önemli ve değerlidir.

MALATYA'DA 5 EKSİK...

Yeni Malatya cephesinden ise, 5 eksik olduğu haberleri geliyor.
Bifouma ve Ömer Şişmanoğlu cezalı.
Adem Büyük, Donald ve Aleksic sakat...
*
Vallahi, maçı düşündükçe insanın beyni çatlayacakmış gibi oluyor!
Boşa koysan dolmuyor!
Doluya koysan olmuyor!
Bu "belirsizlik duygusu" resmen insanın içini kemiriyor!
Bir taraftan maça kilitlenirken, diğer taraftan da adeta beynimiz kilitlendi!
Pazar günü saatler 19.00'u gösterdiğinde, Bursa'da adeta hayat duracak ve hepimiz bu 2 maça kilitleneceğiz.

TRABZON'DA NELER YAŞAMIŞTIK!

2 yıl önce Trabzon'da basın tribünündeydim.
O direkten döndüğümüz; duygularımızın "med-cezir" misali gidip geldiği, adrenalinin tavan yaptığı 90 dakikayı unutmak mümkün mü?
Batalla'nın attığı 2-1'lik galibiyet golüne çok sevinmiştik.
Sonra boğazıma bir şeyler düğümlenmişti.
Kendimi zor tutuyordum!
Dakikalar da bir türlü bitmek bilmiyordu.
Son düdükle birlikte, Bursalı gazeteciler olarak, "mutluluk gözyaşlarına" engel olamamıştık Akyazı'da...
-Neyin sevinciydi bu?
Ligde kalmanın!..
Peki;
-Ne değişti?
Koskocaman bir hiç!
Çünkü, değişen bir şey yok!
İşte; aynı travmayı "Dejavu" dizi filmi izler gibi 3 yıldır yaşayan arma sevdalıları, sıradan bir Anadolu takımı misali, aynı sıkıntıyı çekmekten bıktı usandı artık!
Umarım, bu kabustan bir kez daha uyanır ve yine uçurumun kenarından döneriz!
Kolay mı?
-Hayır, bu kez daha da zor!
Ama işte; o umut yüreğimizin bir köşesinde yeşermek için bekleyen bir tomurcuk gibi duruyor!

"BURSANKARA" DOSTLUĞU BİTMEZ

İnşallah kardeş Ankaragücü'nün de desteğiyle son gülen Bursaspor olur.
Ancak Kardeş, istediğimiz sonucu alamasa da, "Şehidin emaneti" olan bu "BursAnkara dostluğu" sonsuza dek sürecektir.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın!..