Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

N'olacak bu gençler?

2019.02.07 10:37 - Son Güncellenme: 2019.02.07 10:37
A

Bursa'nın "gen haritasına" bakınca; ortaya tam bir "mozaik" çıkar.

Balkanlardan Doğu'ya, Karadeniz'den Güneydoğu'ya kadar farklı coğrafyalardan göçeden ailelerin evlatları, meşin yuvarlağın peşine düşünce, teknik ve fiziki açıdan yetenekli kramponlar daha kolay yetişiyor...

Bursa Amatör Küme kulüplerini de takip eden Vakıfköy Orhan Özselek Tesisleri, yıllardır bir "futbolcu fabrikası" gibi çalışıyor.

Ancak asıl önemli olan bu genç kramponları, önce Süper Lig seviyesine getirebilmek, sonra da A Takım'a monte edebilmek.

U21 LİGİ NEDEN KALKIYOR?

İşin ilginç tarafı;

Futbol Federasyonu, gelecek sezon U21 Ligi'ni kaldıracak.

Yani, 2019-20 sezonundan itibaren Süper Lig takımlarının bir altındaki ekip, U19 Takımı olacak.

SENEYE NEREDE OYNAYACAKLAR?

Peki, 20 yaşına gelen gençler, A Takım'ın kadrosunda olsa bile, hangi ligde oynayıp da maç eksiğini giderecek?

Bence, ilk çare;

Mutlaka gençlere lig deneyimi kazandırmak için "pilot takım" şart!

Ama öyle 3. Lig'de falan değil!

En az 2. Lig'de olmalı.

Aradaki lig makası çok açık olmamalı.

Anlaşılacak bu pilot takım; teknik adamından masörüne, menajerinden futbolcusuna kadar hepsi Bursaspor'un bünyesinden oluşturulmalı...

Yoksa, Süper Lig'de süre alamayan genç yetenekleri, çil yavrusu gibi dağıtıp, oraya buraya bölük pörçük kiralamakla olmaz!

Zira, bu denli dağılacak gençleri, hangi teknik direktör ve scout ekibi, sürekli ve sağlıklı bir şekilde takip edebilir ki?

YENİ PROJELER VAR MI?

Mesela;

Seneye, A Takım kadrosunda kendisine yer bulamayacak 1999, 2000, 2001 ve 2002'li gençler nerede pişecek?

İşte onun için, daha şimdiden kollar sıvanıp, kadroların deneyim kazanması yolunda "projeler" üretilmelidir.

Bu noktada kulüp kadar, Vakıfköy'de çocukları olan ailelere de bir mesaj vermek istiyorum.

AİLELER DE GAYRET GÖSTERMELİ

Biliyorum;

Evlatlarınızın başarılı birer futbolcu olabilmesi için onların adeta gözünün içine bakıyorsunuz.

İmkânlar dahilinde, neredeyse kuş sütüyle besliyorsunuz?

Peki;

-Acaba, ruhlarını ve kültürlerini de besliyor musunuz?

Yoksa, sadece kulübün; oyuncuları her açıdan donatıp geliştirmesini mi bekliyorsunuz?

Örnek mi?

-Üniversiteye göndermek için bir çabanız var mı?

Okulla futbolu birlikte götürmesi gerektiğine dikkat çekiyor musunuz?

Öyle ya;

Allah korusun, genç yaşlarda ağır bir sakatlık yaşayıp futbolu bırakmak zorunda kalırsa, hayata dair "sudan çıkmış balığa dönmemeleri" için kollarında altın bilezikleri(!) olacak mı?

-Onlara kitap okuma alışkanlığı kazandırabiliyor muyuz?

Yoksa, okul ve idmanlar dışında, arkadaşlarıyla saatlerce kafede oturmayı mı tercih ediyorlar!

Dünyada neler olup bittiğine bakıyorlar mı mesela?

ENES ÜNAL, ZEKİ ÇELİK ÖRNEKLERİNE İYİ BAKIN

-Kulüp, tabii ki yabancı dil eğitimi vermeli. Ancak siz, çocuğunuzu ekstra dil kursuna gönderiyor musunuz?

Zira, Enes Ünal, M.Zeki Çelik, Cengiz Ünder ve Ozan Kabak gibi 18-20 yaşlarında Avrupa'ya giden genç yetenekler anlatıyor,  "Bize, 'şu kadar sürede dilimizi öğrenmek zorundasın! Yoksa şu tarihten sonra tercüman vermeyiz' dediler."

Sizin oğlunuz da, böyle bir teklif sonucu Avrupa'nın yolunu tutarsa, "takımla iletişim kurup, çevresine derdini anlatabilecek mi?"

HEPSİ OKUMUŞ ÇOCUKLAR!

-Sinema, tiyatro, müze gibi kültürel faaliyetlere katılmasını teşvik ediyor musunuz?

Hani, Cem Yılmaz'ın o meşhur esprisi var ya;

"Hepsi okumuş çocuklar!" diye...

İşte bu ironik sözü; gerçeğe dönüştürmek de bizim elimizde.

Onun için;

Kulüp, yönetim, teknik kurmaylar ve aileler, her türlü dayanışma ve paylaşımlarla; genç yeteneklerin, donanımlı yıldız adayları olarak, her yönüyle "komple" yetiştirilmesi için ne gerekiyorsa yapması gerek.

Örneğin;

Bursaspor Kulübü, yabancı dil eğitimini önemsemeli ve yoğun bir programla; 12 yaşından 21 yaşa kadar tüm kategorilere gerekli seviyede uygulamalı.

Pedagojik eğitimleri ve bilimsel beslenme programlarını söylemeye zaten artık gerek yok!

MEDYAYA ÇIKMA DERSİ

Hatta çok samimi söylüyorum;

Futbolcuların, maç öncesi veya sonrası kendilerine uzatılan mikrofonlara nasıl konuşması gerektiği bile uygulamalı olarak anlatılmalı.

Çünkü, sadece, "iyi oynadık kazandık. Kötü oynadık, kaybettik. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız" şeklindeki klişe demeçleri kırmak gerek.

Sporcu, bir birey olarak, kendisini net cümlelerle ifade edebilmeli...

Bu da, işin sosyo-kültürel boyutunu/ altyapısını yakından ilgilendiriyor.

BURSASPOR LİSESİ HIZLANMALI

Tabii, bunun için Vakıfköy'de, mayıs ayında tanıtımı yapılan; çok heyecan verici Bursaspor Futbol Lisesi projesinin bir an önce hayata geçirilmesi için çalışmalara hız kazandırılması şart!..

Bu projenin, en kısa sürede tamamlanması halinde, "2. Şampiyonlar Vakıfköy'den çıkacak!" sloganı da çok daha kısa sürede gerçeğe dönüşebilir.

Kimilerine göre; bu motto, "altyapı romantizmi" olarak görülse de, şu anda Türkiye profesyonel liglerinde oynayan Vakıfköy patentli futbolcu sayısı 130'u geçmişse, bu durum; "Emektar Akademi"nin ne kadar üretken olduğunun en önemli kanıtıdır.

Vakıfköy Tesisleri yenilendi!

Yönetim ve Altyapıdan Sorumlu Yönetici Görkem Akbaş, Vakıfköy'ün üzerine titriyor.

ARAMA TARAMAYA DEVAM...

Gençlik Geliştirme Program (Altyapı Teknik) Sorumlusu Ümit Şengül ve ekibi, altyapı bilim kurullarıyla birlikte "daha donanımlı yetenekler" yetiştirmek için AR-GE çalışmalarını yoğunlaştırıyor.

Şengül; Gölcük'ten Ertuğrul, Y.Selim'den Zeki Çelik, Bursa Amatör Küme'den Muhamned Şengezer (Yolspor), Burak Kapacak (Altınsaban), Ali Akman (İnegölspor) gibi yeni yetenekleri bulmak için her zamankinden daha fazla araştırmak durumunda!..

Ancak şu da bir gerçek ki, altyapının başına tam yetkiyle getirilen teknik sorumlular, öyle sık sık değiştirilmemeli. Hatta en az 3 yıl görev yapmalı ki, çalışmalarının meyvelerini alabilsin.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları