Hiç girizgah yapmadan mevzuya doğrudan dalacağım.
Dünyada futbol liglerine bakıldığında, seyirci ortalamaları açısından Türkiye Süper Ligi, bugün 13. sırada...
Avrupa'da ise 10. durumda...
Evet, futbolu bu kadar seven bir ülkede, Süper Lig'de; stadyumlara ortalama sadece 14 bin 800 taraftarın gitmesi, sizce de yaman bir çelişki değil mi?
Ülkemizde kulüplerin harcadığı paralara bak, bir de stadyumlara gelen taraftar ortalamasına bak!
Oysa, ekonomik büyüklük açısından, Avrupa'nın en pahalı 6. büyük ligi olmasıyla övünürdü bizim futbol ulemaları...

CANDAN MI, CAMDAN MI?
Benim şöyle bir benzetmem vardır; yıllardır yazar, söylerim:
Futbolsever, takımını CANDAN mı seviyor, yoksa CAMDAN mı?
Adı üstünde; taraftar...
Takımına gönül veren,
Başarısıyla sevinen,
Başarısızlığıyla üzülen, 
Tribüne gidip takımına destek ve moral veren kişidir taraftar....
Tabii ki, yaşı ve işi gereği maçlara gidemeyenleri, ancak, takımının her şeyiyle ilgilenen taraftarları ayrı tutuyorum.
Onların dışarıdan verdiği manevi desteğe ve ettiği duaya da paha biçilemez tabii ki!..
Bir de, "başarı ihtimalini yüzde 33 gördüğü" İstanbul takımlarını tutan Anadolu insanı tipi vardır.
Muhtelif kentlerde oturan ve kolay başarıya ulaşma sevdalısı bu futbolseverler, şehirleri Süper Lig'deyse, belki senede bir defa, dünya gözüyle görürler "uzaktan tuttukları" takımlarını...
O da, misafir takım tribününe bilet bulabilirlerse!..
Eğer, yaşadıkları kentlerin takımları alt liglerdeyse, 40 yılda bir kupada denk gelirlerse, görme olasılıkları olur.
Zaten;
Tuttukları takımı, CAMDAN sevmekten başka çareleri de yoktur!
Öteki türlü, TV'nin CAM ekranına yapışırlar her hafta...
Yaygın medyanın (gazete, tv) sürekli gözümüze soktuğu 3 İstanbul takımını tutup, kendilerince, en kısa yoldan ve kolayca, "bu sene biz(!) şampiyon olduk" diyebilmek için!..

PAHALI YILDIZLAR VARSA, NEDEN TRİBÜNLER DOLMUYOR?
Malum...
Bol sıfırlı Euroları, "kılçıksız (vergisiz) löp et" olarak mideye, pardon cebe indiren dünya yıldızlarının Arap yarımadasından önceki son durağı konumundadır Türkiye Ligi...
Yıllardır, bol keseden atarak, har vurup harman savurmaktan vazgeçmeyen ve bu nedenle borçları 3'e 5'e katlanan spor kulüpleri (yönetimleri), taraftarını mutlu etmek adına borç batağına saplanma saplantısından bir türlü kurtulamıyor!..
Öyleyse;
Futbolun sonbaharındaki dünya yıldızları(!), ülkemizde arz-ı endam eylemesine rağmen, neden tribünler dolmuyor, dersiniz?

AH O NALINCI KESERLERİ!
Çünkü;
Futbolda, Federasyon, MHK, PFDK, Tahkim Kurulu gibi organların karar verici koltuklarında, çoğunlukla İstanbullu üyeler oturuyor ve...
Hakemlerin çoğu da, nalıncı keserlerini, Yeditepe'nin takımlarına doğru yonttukları(!) için...

KANDIRILAN FİGÜRANLAR GİBİ
Maçları tribünlerden izleyen taraftarlar da, her yıl tekrarlanan bu bilindik senaryoda(!) artık daha fazla "kandırılan figüran" durumuna düşmemek için yavaş yavaş stadyumlardan el ayak çekmeye başladılar.
Zira, futbolseverler, bu hareketleriyle, "biz, aynı filmi görmekten bıktık" mesajını çok net vermeye başladılar.
Düşünsenize:
60 yıllık Süper Lig'de sadece 5 takım şampiyon olmuş!
...Ve başkentinden şampiyon çıkmamış tek Avrupa ülkesi de Türkiye...
Örneğin;
2 Dünya Savaşı yılları dışında, 1888 yılından beri ligi oynanan "futbolun mucidi" olan İngiltere'de ise durum çok farklı!
Premier Lig'de, dönem dönem favori ekipler oluşsa da, bugün birçok eski şampiyon kulüp, ülkenin alt liglerinde mücadele ediyor.

ADA'NIN EFSANELERİ BUGÜN NEREDE?
Mesela, tarihte 6 lig şampiyonluğu olan Sunderland, bugün 2 alt lig olan League One Ligi'nde oynuyor...
100 küsur sezonda, 24 lig şampiyonu çıkaran ingiltere'de;
Blackburn Rovers, Leeds United, Derby County, Nottingham Forest, Sheffield Wednesday, West Bromwich, Albion (WBA), Ispwich Town gibi, şampiyon olmuş efsane kulüpler, bugün Premier Lig'den uzakta ter döküyor.
Gel gelelim;
Ülkemizde, Süper Lig'de şampiyon olup da, küme düşen tek takım Bursaspor oldu.

İÇ HATLAR VAPURLARI...
Ligin "kıdemli ağabeyleri" ise, Birleşmiş Milletler'in "daimi üyesi" edasıyla sürekli gözlerini domestik kupalara dikerler, Boğaz'da gidip gelen "iç hatlar vapurları" misali...
Ama, Boğaz'da;
Sırça köşklerde yaşayan ve sürekli, "ayna ayna, söyle bana, var mı benden kralı?" diyenlerin, Kapıkule'den dışarı çıktıklarında neler yaşadığını hepimiz iyi biliyoruz!

AVRUPA'YA ÇIKINCA ACI GERÇEKLER...
Aynadaki sırların/yaldızların dökülmesiyle, Avrupa'da acı gerçeğin ortaya çıkması üzerine, ülkedeki halk, "Kral çıplakmış!" diye haykırıyor!
Lâkin, kasası tam takır kuru bakır olan, ama buna rağmen, borç üstüne borç ekleyip caka satan bu yerel krallar, çoğu kez Avrupa duvarına çarpmasına karşın, kendi mahallesine dönünce, daha zayıf rakipler karşısında "ayrıcalık" beklemeye devam ediyor!
Neyse, "fincancı katırlarını" daha fazla ürkütmeyelim!

ALMANYA 2. LİGİ'NİN BİLE ALTINDA
Konumuza dönecek olursak...
Almanya 2. Ligi Bundesliga 2'nin seyirci ortalaması bile 20 bin 567.
Yani, taraftar sayısında; 40 bin ortalamayla zirvede olan Bundesliga'nın yarısı...
Türkiye Süper Ligi'nin de yaklaşık 6 bin üzerinde...
Sadece Almanya 2. Ligi değil ki, tribünlere bizden fazla sayıda taraftar çeken...
İngiltere'de, bizim 1. Ligimiz konumunda olan Championship, 18 bin 535 taraftar ortalamasıyla dünya çapında ilk 10'da...
Avrupa'nın 5 major ligi arasında olmayan Hollanda Ligi Eredivise'nin ortalaması bile 17 bin 105 ile Türkiye'nin üzerinde...
"Gerçekler acıdır" derler!
İşte bakın, rakamlar yalan söylemez!
Siz söyleyin Allah aşkına;
Marka değeri şişirilmiş, adalet terazisi şaşmış, sonucu "üç'üz" ihtimalli bu ligi, kimler, neden statlara giderek izlesin ki?!