Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Kiralık Katil'den Bursaspor'a...

2020.04.06 07:07 - Son Güncellenme: 2020.04.06 07:07
A

Tomas Zapotocny...

Namı diğer "Kiralık Katil"...

2009'da; Beşiktaş'tan kiralık olarak Bursaspor'a gelen Çek stoper, şampiyonluk sezonunda müthiş istikrarlı bir performans sergilemişti...

Zapo, 19 Aralık 2009'da İnönü Stadı'nda son dakikada Beşiktaş'a attığı kafa golüyle, 3-2'lik tarihi zaferde önemli rol oynamıştı.

Sezonun ilk yarısı biterken elde edilen o galibiyet, şampiyonluk yolunda çok değerli bir kilometre taşı olmuştu.

Zapo, o zaman 29 yaşındaydı, bugün ise 39 yaşında ve geçen sezon futbolu bıraktı.

Ama, futbol onu bırakmadı!

Ülkesinde "altın kafa" lakabıyla tanınan Tomas Zapo, bugün Çekya U21 Milli Takımı'nın Genel Menajerliğini yapıyor.

Aynı zamanda Çekya 1. Ligi'nde FK Pribram takımında Altyapı Menajerliği'ni üstlenmiş durumda...

1928'de kurulan Prag kentinin takımında, Aydın Yılmaz'ın konuk olduğu TRT SPOR'da ekrana gelen "Sporcu Vizesi" programına ülkesinden misafir oln Zapotocny, "Türkiye'yi, Beşiktaş'ı ve Bursaspor'u çok özledim" dedi.

Türkçe konuşan ve ülkemize, özlem dolu mesajlar veren Zapo'yu görünce, ben de o günlere gittim.

O DUYGUYU İNÖNÜ'DE YAŞAMIŞTIM

Yeşil-beyazlı takımda, o sezon; ligde 23 maçta forma giyip 3 gol atan Zapo, İnönü'de son dakikada kafayla golü atınca, sevinçten neredeyse bütün sahayı turlamıştı.

Tabii, haliyle, biz de Olay Medya ekibi olarak en geniş kadromuzla İnönü'deydik.

Beşiktaş 2-1 öndeyken, Ivan Ergic, 85'te nefis bir golle tabelayı 2-2 yaptığında, basın tribününde yanımda oturan Tarık Çapçı'nın dizine coşkuyla(!) vurduğumu hatırlıyorum.

Ama son dakikada, İstanbul gazetelerinin manşetine "Kiralık Katil" olarak(!) çıkan Zapo, o unutulmaz bombeli kafa golünü atınca, artık kendimi tutamadığımı ve önümdeki sıraya yumruk attığımı hatırlıyorum!

İstanbullu bazı gazetecilerin, dönüp bana baktığını da unutmuyorum...

SOĞUK HAVADA İÇİMİZ ISINMIŞTI

Dolmabahçe'de hava çok soğuktu... Basın tribününde dondurucu bir soğuk vardı.

Yağmur, maç boyunca hiç dinmemişti...

Hakem Tolga Özkalfa çok kötü bir yönetim göstermişti.

Buna rağmen, Timsah;

2-1 geriden gelip, Kartal'ı yuvasında 3-2'lik skorla avlamıştı.

Böylesine kötü bir havada, 3 golle alınan 3 puan içimizi ısıtmıştı.

"ŞAMPİYONLUK UZAK DEĞİL"

İşte, o geceden sonra, gazetemizde "şampiyonluk uzak değil" manşetini ilk kez atmıştık.

Her ne kadar;

Başkan İbrahim Yazıcı ve Ertuğrul Hoca, "şampiyonluk" kelimesini ağızlarına almasalar da, yeşil-beyazlı camia, tarihi başarıyı iyiden iyiye gözüne kestirmişti artık...

Oysa, merhum Başkan Yazıcı ve Sağlam haklıydı.

Böyle söylemlerle, takımın "bilinç altına" stres yüklemenin hiç faydası olmazdı!

Çünkü, böyle bir "erken ve dev beklenti", büyük çoğunluğu, böyle bir başarıya ulaşmamış kadroya ağır bir yük yüklemekten başka bir anlam taşımazdı!

SESSİZ VE DERİNDEN GİDEN BİR DENİZALTI GİBİ...

Zira...

Zirve için "kafa gösterip" de "hedef takım" haline gelmek istemiyorlardı!

Bir denizaltı gibi "sessiz ve derinden" gitmeyi tercih ediyorlardı...

Doğru olan da buydu.

Zirve yarışındaki rakipleri, ürkütmeye ve uyandırmaya hiç gerek yoktu!

16 Mayıs 2010'da gelen tarihi şampiyonluktan sonra dönemin Fenerbahçe Başkanı, "Biz şampiyonluk yolunda Bursaspor'u hiç hesaba katmamıştık" demişti!

Acaba, "hesaba katsalar" nasıl bir önlem(!) alacaklardı ki!?..

Neyse...

Zapo'nun; Çekya'dan bir selamı, bizi 10 yıl öncesine götürdü!

İyi ki de götürdü!

Maçlara hasret kaldığımız bu günlerde, yine hoş bir nostaljiye imza attık.

Bizden de sana "selam olsun" güzel yürekli "Altın Kafa" Zapo...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları