Nejat Biyediç...

Bursaspor'un "İmparator"u...

15 Ağustos 2011 tarihinde, 52 yaşında aramızdan ayrıldığında yaşadığım üzüntüyü tarif etmem mümkün değil.

Tıpkı birçok yeşil-beyaz sevdalısının üzüldüğü gibi...

İmparator, bugün yaşasa 61 yaşında olacaktı.

Benden 10 yaş büyüktü...

Ama dostlukların yaşı falan olmazmış.

Bunu Nejat Hocam ile çoğu kez yaşadım.

Kültürpark Ender'de kahveli futbol sohbetlerimiz...

Mudanya Burgaz'daki "Bursaspor özneli" saatler süren yemekli muhabbetlerimiz...

BİR TELEFONLA BİZE GELMİŞTİ

Bir telefonumla; yazdığı -en çok satan- gazeteyi bırakıp, benim müdürlüğünü yaptığım yeni gazeteye geçmişti Mart 2011'de yüreği büyük Hocam...

Vefat ettiğinde de bizim gazetemizin (Gerçek) spor yazarı ve Bursa TV'mizin yorumcusuydu.

Vefatından bir gün sonra;

16 Ağustos 2011'de çıkan köşesini son kez "boş çerçeve" içinde koymuştuk gazetemize...

Saygı duruşu olarak, rahmetle ve duayla anarak... 

İyi ki, senin gibi bir hocam ve dostum olmuş İmparator...

Hep diyorum ya;

Nejat Hocam, benim "futbol pusulam"dı.

Çünkü, çok ileri görüşlüydü.

Öngörüleri hep tutardı.

"DAHA NE İSTERİM Kİ"

Ah be Hocam;

"Futbolcu kardeşlerim, dünya gözüyle bana şampiyonluk yaşattılar ya, daha ne isterim be Serkan! Artık ölsem de gam yemem artık!" şeklindeki sözlerin hâlâ kulaklarımda...

Şampiyonlukta döktüğü gözyaşlarını da...

Şampiyonlar Ligi maçlarını izlerken yaşadığı gururu ve coşkuyu çok iyi biliyorum.

"BENİM İÇİN TEK BÜYÜK VAR"

Ayrıca İmparator:

"Bana, 'büyük takımlardan hangisini tutuyorsun?' diye soranlara şu cevabı verirdim:

Benim için tek büyük Bursaspor ve hep öyle kalacak!" demişti bir keresinde...

Mostar'da değil de, Bursa'da doğmuş gibiydi...

SADECE BURSASPOR'DA OYNADI...

Başka hiçbir Türk takımında oynamayan ve jübilesini Bursa'da yapan Nejat Hoca, şampiyonluktan önce (2009) Olay'da başlattığımız "İmparator'la Dobra Dobra" ismiyle tam sayfa verdiğimiz köşesinde, hep Bursaspor'a ışık tutan adeta bir "futbol bilgini" gibiydi...

Yakında "star" olacak futbolcuyu gözünden tanırdı.

Futbol bilgisi de çok yüksekti Velez Mostar patentli eski Kaptanımız ve Hocamızın...

ESKİ ÖĞRENCİLERİ DE HEP SÖYLÜYOR

Bunu sadece ben söylemiyorum...

Gün aşırı BursadaBugün'ün instagram hesabında yaptığımız "EvdeKal'anlara Futbol" programına, arkadaşım M.Ali Ekmekçi ile birlikte konuk ettiğimiz Bursaspor'un unutulmaz futbolcularından Erkan Özbey, Ender Alkan, Mustafa Er ve dün facebook sayfamızda "Evden Süper Futbol" programında misafirimiz olan Mustafa Gönden de, Biyediç'in çok zeki ve farklı işlere imza atan; özel bir teknik adam olduğunu sık sık vurguladılar.

Ayrıca...

İsmail Ertekin Hocam da, Nevzat Dinçbudak Hocam da, Ümit Şengül Hocam da her zaman söylerler Nejat Biyediç'in bu özelliklerini...

NEYDİ O GÜNLER...

Gerçekten de...

O unutulmaz 1995 İntertoto Kupası günleri...

Musisi, Ercüment ve Baliç'in Timsah yürüyüşleri...

O meşhur Karlsruhe finali...

2 Kasım 2001'deki 5-0'lık G.Saray galibiyeti...

Ve daha ne anılar...

***

İşte o Bursa'nın İmparatoru;

Bir gün sohbetimiz sırasında özel bir projesinden bahsetmişti bana...

Hastaydı, tedavi görüyordu...

İlik nakli de olmuştu...

İnançlıydı ve gelecek adına umut doluydu "Biyo" Hocam.

BALİÇ GİBİ YENİ GENÇ YILDIZLAR...

Sürekli Bursaspor için kafa yoruyor ve Timsah'ın geleceği için yeni projeler üretiyordu...

Bursaspor'a; Baliç gibi yeni yıldız adayları bulmayı amaçlıyordu.

Bu amaçla, "Sportif Direktör" olarak; Avrupa/dünya çapında bir "scout departmanını"   oluşturmayı planlıyordu.

Özellikle de, Gabriel, Kelemen, Gançev, Kalayiç gibi Timsah'ın eski oyuncularının da aralarında bulunduğu, Türkiye'deki genç yetenekleri keşfetmek için de "gözüne güvendiği" Bursalı teknik adamların da olduğu geniş bir "scout ekibi"  istiyordu.

Bu düşüncesini gerçekleştirmek için bütün ön hazırlıklarını yapıyordu...

Ancak, kulübün bu konuda; teknik adamdan bağımsız olarak, kendisine yetki verilmesi gerekiyordu.

TAM YETKİLİ BİR SPORTİF DİREKTÖR

Transferde tam yetkili, altyapı (Vakıfköy) ile koordinasyonu sağlayacak, özetle;

Avrupa'daki gibi etkili ve yetkili bir sportif direktörlük düşünüyordu...

Doğrusu da buydu!

Ama, işte burası Türkiye'ydi.

Zordu bu tarz yetki paylaşımları...

Bizim bu topraklarda, böyle bir modelin emsali de yoktu maalesef!..

Nejat Hocamın bu hayali, 2 yıl geçmesine rağmen, kulübün de bu projeden haberi olmasına rağmen(!), bir türlü gerçeğe dönüşmedi...

Hastalığı da ilerlemeye başlamıştı.

Ve maalesef, 15 Ağustos 2011 sabahı, gazeteci kardeşim Emer Koşak'ın telefonla verdiği acı haberle beraber, bu proje de yarıda kaldı.

Umarım;

Nejat Hocamın, bir anlamda "vasiyeti" gibi olan bu projeyi, bundan sonra Bursaspor'un yönetimleri veya sembol isimleri, bir gün hayata geçirir de, İmparator'un son hayali gerçek olur!..