Bugün günlerden 1 Haziran...

Bu kentin en önemli sembolü Bursaspor'un 56. kuruluş yıldönümü...

1963 yılında, 5 amatör kulüp; Acar İdmanyurdu, Akınspor, Pınarspor, Çelikspor ve İstiklâlspor'un birleşmesiyle kurulmuştu yeşil-beyazlı kulüp...

Bu renkler, çok büyük anlam ifade ediyor bu şehir için...

Babadan oğula geçen, 56 yıllık sevdanın adıdır; Bursaspor...

Bu takım, küme de düşse, Avrupa'ya da gitse, "arma"ya olan sevdası değişmez bu taraftarın...

Öyle ya;

Pazara kadar değil ki bu sevda; mezara kadar...

Yüksek futbol kültürüne sahip bu şehrin sembolüdür bu kulüp...

Zira;

Daha kuruluşunun 11. yılında Avrupa'ya çıktı Bursaspor...

Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda 2 tur geçti, Dinamo Kiev'e kafa tuttu.

Sonra 1986'da ilk Türkiye Kupası'nı kazandı.

1995'te Nejat Biyediç yönetiminde; İntertoto'da Türkiye'nin takımı oldu.

O yıl; Musisi'nin Timsah yürüyüşü, önce kulübün yeni sembolünü olışturdu, sonra da Ocak 2016'da açılan Timsah Arena'ya ilham kaynağı oldu.

ŞAMPİYONLUK APOLETİ TAKTI

Bu arma, 2010'da şampiyonluk apoletini taktı.

Şampiyon Arma oldu.

Zaten;

Bu kentin evlatları, şehrinin en önemli sembolüne aşıktır.

Ovanın yeşiline,

Uludağ'ın beyazına aşıktır.

Kentini sembolize eden takımına aşıktır.

Hem de öyle böyle değil!

En koyusundan,

En sırılsıklamından...

Vatanını, milletini, bayrağını ölesiye sever...

Tribünlerde, Cennet Vatanını çizer ve içine şanlı ay-yıldızlı bayrağını resmeder.

Kahraman Ordusu'na her zaman destek verir.

Tribünlerde hep bir ağızdan haykırır:

"Şehit ölmez, Vatan bölünmez!" diye...

ANLATILMAZ YAŞANIR...

Bu kentin en önemli sembolü Bursaspor'dur.

Onbinlerce yeşil-beyaz tutkunu için 56 yıllık armanın sevdası başkadır.

Bu "anlatılamaz, ama yaşanır" sevdayı, şehrin her yerinde iliklerinize kadar hissedersiniz.

"Şampiyon arma", kentin dokusuna işlemiştir adeta...

Her semtinde çıkıverir karşına...

Bir yaşam biçimidir.

Arabasının arkasına yazar:

"Sevdandır beni yaşatan" diye...

Düğün arabaları bile yeşil-beyaz renklerle süslenir.

Sünnet çocuklarına en çok verilen hediyedir; Bursaspor forması...

Önemli zaferlerin ardından yeşil-beyaz bayrak ve şeritlerle gelin gibi süslenir Kapalı ve Uzun Çarşı...

1 Haziran'da; Tophane'de yakılan meşaleler aydınlatırdı geceyi...

Yeşil İncidir, Timsahtır, şampiyondur...

Vazgeçilmez sevdadır...

Coşkusunu ve sevgisini hep en üst düzeyde yaşar.

Şehrini her platformda savunur!

Sevdasından ödün vermez.

Öyle ki;

"Bursaspor bayrağı, Boğaz'da dalgalanacak,

Yer yerinden oynayacak!" marşını inançla söyleye söyleye o şampiyon bayrağı Boğaz'a astıran da, camianın bu inancıydı, sevdasıydı, tutkusuydu!..

Yakın gelecekte yeniden neden olmasın?!

BAYRAMIDIR 16 MAYIS

Futboldaki Bayramı artık 16 Mayıs'tır.

Onun apoleti "şampiyondur"...

"Yeşil-beyaz Devrim"dir 16 Mayıs 2010...

Tribününe "Seni Annem Gibi Sevdim (SAGS)" adını verecek kadar sever takımını...

"Biz şampiyon takımı tutmadık. Tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık" diye haykıran...

"Bursasporum, biz senin rengine aşığız" şeklinde şarkılar besteleyen...

"BU AŞKIN ADI BURSASPOR"

Sonra:

"Yeşil-beyaz bir aşk bu" dizeleriyle başlayıp,

"Ezber bozduk, şampiyon olduk" diye devam eden ve  "Kelimeler sığmayan bu aşkın adı Bursaspor" sözleriyle zirve yapan 50. Yıl Marşı'yla coşan...

Gücü etkisinde saklı; yarım asırlık tribünü Teksas'la tüm dünyaya nam salan bir kulüptür Bursaspor...

Taraftarı; sevdası için otobüsle Gürcistan'a da gider, Sırbistan'a da...

Old Trafford'a da uçar, Glasgow'a da, Valencia'ya da...

Taraftarı sevdim mi tam sever!

Kişilere değil, armaya sevdalıdır.

Özlüce'ye "Sevgililer Günü 1 gün, ben seni severim her gün" diye pankart asarak, bu sevdanın "pazara kadar değil, mezara kadar" olduğunu haykırır...

Sevgilisine; Atatürk Stadı tribünlerinde "benimle evlenir misin?" diye pankart açıp, evlenme teklif eden de benim taraftarımdır.

Timsah Arena'da nikâh kıyıp evlenen de...

Anı Duvarı'na eşinin, çocuklarının, babasının adını yazdıran da...

BİR ŞARKISIN SEN...

Stada girince maçtan önce hemen atkısını açar ve başlar Samanyolu'nu söylemeye:

"Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek..."

Sonra...

"Odam kireç tutmuyor" başlar...

...Ve şu dizelerle devam eden bu "Sevda Türküsü" inletir yeri göğü:

"Sevdan baştan gitmiyor,

Sarılıp yatmayınca..."

KELİMELER SIĞMAYAN...

Takımı gol attı mı;

Muradiye inler, Çekirge, Hürriyet dinler!..

Marşlara konu olmuştur bu efsane aşk:

"Aşkının tarifi yok.

Kelimelere sığmaz.

Sana gelemediğim o gün,

Bu şehirde Güneş doğmaz.

Anlatsın Altıparmak,

Dinlesin Muradiye..."

diye devam eder sevgi kokan mısralar...

Her galibiyetten sonra, takımıyla tribünlerin önünde bütünleşerek söylenen;

"Güzeller içinden bir seni seçtim. Kalbimi sana, ben sana verdim" şarkısı unutulur mu hiç!

Artık gelenekselleşen bir "ritüeldir" bu kutlama...

19 ile 63 numaralı formalar aşk ile yan yana gelir.

TİMSAH YÜRÜYÜŞÜ

Musisi ile 24 yıl önce 1995'te başlayan Timsah yürüyüşlü gol ve galibiyet kutlamaları, bu kulübün en önemli sembollerinden biri olmuştur...

Tıpkı efsaneler Mesut Şen, Ersel, Sedat 3, Orhan Özselek, Nejat Biyediç, Musisi, İbrahim Yazıcı, Batalla gibi...

Tribünlere emek veren, BursAnkara dostluğunun mimarları Abdülkerim- Fehmizat Bayraktar kardeşler ile, Amigo Yaşar, Amigo Fiko gibi sembol olmuş tribün emekçileri gibi...

Bu güzel örnekleri daha da uzatmak mümkün tabiî ki...

Bursa'da 56 yıldır yaşanan o coşkulu Bursaspor sevgisini ne kadar yazsak azdır...

Bugün bir alt lige düşmüş olsa da, Bursaspor o büyüklüğünden hiçbir şey kaybetmez!

Öyle ya:

Altın çamura düşse, değerini kaybeder mi?

Tutar çıkartırsın, şöyle bir silersin, yine parıl parıl parlar!

Bu yiğit de, elbette düştüğü yerden elbirliğiyle ayağa kalkacaktır.

Gümbür gümbür dönecektir hak ettiği yere...

Geçen gün Tarık Çapçı arkadaşım, "1 Haziran'da Bursasporlu taraftar, 'her şeye inat' formasını giyip caddelerde gezse ve bu gelenek haline gelse" diye çağrıda bulunmuştu.

Ben de bu fikri destekliyorum.

Bu büyük şehre de, 1 Haziran'ı yeşil-beyaza boyamak yakışır!..

HİÇBİR ŞEYE DEĞİŞİLMEZ...

Gerçekten de soruyorum size:

-Var mı böyle bir sevda?

Öyleyse;

Hep bir ağızdan ve daha yüksek sesle haykırarak diyoruz ki:

"Bursaspor sen çok yaşaaa,

Canım fedâ olsun sanaaa,

Hiçbir şeye değişilmeeez,

Senin sevgin bu dünyadaaa!"

- 56. yaşın kutlu olsun Bursaspor...