Hz. Mevlana ne güzel söylemiş:

-Hamdım, piştim, yandım!..

İşte, bu sezon da, "ham" olan Genç Timsah'ın, "pişme" vakti!..

8 haftada 10 puan çok yeterli değil gibi görünse de...

Bursaspor, sergilediği iştahlı ve atak futboluyla, izleyenlere zevk veriyor.

8 maçta; 16 gol...

Bu; maç başına atılan 2 gol demek.

Gerçi, 8 karşılaşmada yenen 15 gol de çok fazla...

Ama işte hep diyoruz ya;

-Timsah'ın derdi gol atabilmek değil, daha az gol yiyebilmek!

Zira, yeşil-beyazlı takımın gol atmaktan yana derdi yok!

Bakınız;

Her maçta en az 1 gol atmış Timsah...

Boş geçtiği karşılaşma yok zaten...

Ancaaak;

Kalesini gole kapatabildiği sadece 1 mücadele var, o da İzmir'de 2. haftada 2-0 kazandığı Altınordu mücadelesi...

2 KALECİ, 15 GOL YEDİ

15 golün; 8'ini ilk 4 maçta oynayan 1999'lu kaleci Ataberk Dadakdeniz,

7'sini ise, Ataberk sakatlanınca, son 4 maçta eldivenleri giyen 2000'li file bekçisi Deniz Aydın yedi.

Onun için; maç başına kalesinde 1,87 gol gören Bursaspor'un bu ortalamayı düşürmesi gerekiyor.

Zira, her zaman yediğinden 1 fazlasını atarak kazanamazsın!..

EKSİKLERE RAĞMEN...

Dar kadroya ve her hafta 2-3 eksiğe rağmen, Bursaspor, çıkıyor ve son düdüğe kadar savaşıyor.

Her hafta, futbolunun üstüne koyuyor...

18-23 yaş arasındaki gençler sorumluluk alıyor.

Hücuma yönelik, bol aksiyonlu pozisyonlar, taraflı-tarafsız futbolseverlerin dikkatini çekiyor.

SANATÇI CEM DAVRAN'IN MESAJININ ÖNEMİ...

Örneğin;

Tiyatro ve sinema sanatçısı Cem Davran, Timsah'ın Bolu'yu 4-2 yendiği maç sırasında attığı tweette şunları yazdı:

"Kafam dağılsın diye şöyle bir kanallara bakayım dedim, Bursa-Bolu maçına denk geldim. Hayranlıkla Bursa gençlerini izliyorum. 17-18 yaşında çocuklar nasıl coşkulu, yetenekli. Zor bir ligde nasıl da özgüvenli. Emeği olanları, gençlere güvenenleri tebrik ederim."

EMEKLE DİKKAT ÇEKMEK!

İşte, sahada verdiğin "emek" ile "dikkat çekmek" budur!..

Tarafsız bir futbolseveri; zap yaparken, ekran başında tutmak, zaten başlı başına bir başarı...

Ne zaman ki, bu örnekler artacak...

Yani, normal bir futbolsevere, "Bursasporlu gençlerin maçı ne zaman?" diye merak ettirecek; işte o zaman bu takım "pişiyor" demektir.

OLGUNLAŞMAK İÇİN...

Mevlana'nın, sözünün özü şu ki;

"Olgunlaşmak" için çeşitli aşamalardan geçmek gerek...

Ham (acemi) da olsan, olgunlaşmak için pişmek gerek...

Bu "pişme" olgusuna:

Futbol açısından bakarsak; öyle 5-10 maç oynamakla olmaz tabii ki...

İyice pişmek gerek!

Yanmadan önce...

Bu sezon, gençlerin pişmesine destek olmalıyız...

Öyleyse;

Hep beraber, sezon boyunca "yanalım" bu aşkla!..