Bursaspor, milli araya 4 maçta 4 puanla 12. sırada girdi.

3-0'dan 3-3'e gelen İstanbul'daki Tuzla maçında kaçan galibiyete hepimiz çok üzüldük!

66'da tabela 3-3'e eşitlendikten sonra 74'te 10 kişi kalan Timsah, uzatmalar dahil; son 20 dakika, 1 kişi eksik oynarken, galibiyet için yüklenen tecrübeli rakibi Tuzlaspor önünde geri de düşebilirdi.

Yorumlara geçmeden önce, şu rakamlara gelin beraber bakalım:

4 PUAN DA DEPLASMANDAN

Bursaspor, 4 maçta 4 puan alırken, bu 4 puanı da deplasmandan getirdi.

İç sahadaki 2 karşılaşmada da öne geçmesine rağmen, sonradan yediği gollerle Timsah Arena'da kaybetti.

Öne geçtiği 3 maçın 2'sini evinde kaybetti, en son 3-3'lük skorla beraberliğe yakalandı.

Yeşil-beyazlılar, evinde 2 maçta, 2 gol attı.

DIŞARIDA DAHA ÇOK GOL ATTI

Deplasmanda ise, 2 maçta, 5 gol kaydetti.

Sahasında 5 gol yiyen Timsah, dış sahada ise kalesinde 3 gol gördü.

Yani, deplasmanda daha başarılı bir performans sergiledi.

7 GOLÜN 6'SI VAKIF'TAN

Bursaspor'un 4 haftada attığı 7 golün 6'sını Vakıfköy patentli isimler kaydetti.

Timsah'ta;

Ali Akman ve Burak Kapacak 2'şer gol bulurken, Emirhan Aydoğan ve İsmail Çokçalış 1'er gol attı.

Takımın tecrübeli isimlerinden Burak Altıparmak da Tuzla maçında 1 gole adını yazdırdı.

Yani, 7 golü; 5 farklı krampon üretti...

Görünen o ki;

Timsah'ın hücumda sıkıntısız yok.

Zira, her maçta en az 1 gol attı.

Maç başına 1,75 gol ortalaması yakaladı yeşil-beyazlılar...

Ancak, maç başına yediği ortalama 2 golle, savunmada sıkıntı yaşadı!

Sadece, İzmir'de Altınordu maçında kalesini gole kapatabildi Timsah...

SAVUNMADA SIKINTI VAR

Son tahlilde;

Bursaspor, savunmada iyi değil!

Ancak, "takım savunması" da iyi değil!

Takımın hatlar arasında yardımlaşması gerek!

Bir de bireysel hataların düzeltilmesi lazım.

Bütün bunlara eyvallah.

Tabii ki, maçlık eleştirimizi yapacağız.

Eksikleri ve hataları söyleyeceğiz.

Fakat, şunu da hatırlamamız gerekir.

Mustafa Er, 1 Eylül Salı akşamı, takımın başında ilk idmana çıktı.

Kendisi, hiç hazırlık maçı yapamadan, sadece 12 gün sonra 13 Eylül Pazar günü lige başladı.

BANKO OYNAYAN 3 İSİM KALDI

Kadroyu biliyoruz.

6 tecrübeli oyuncudan 4'ü; geçen sezon zaten ideal 11'de oynamıyordu. Ara sıra şans buluyorlardı.

Genç ve Vakıfköy patentli isimlerden; geçen sezon 11 başlayan tek isim ise, Burak Kapacak'tı.

Emirhan ve Ali Akman ise, geçen sezonun başını saymazsak, genellikle sonradan giriyorlardı.

Yani, lig tecrübesinden yana çok eksik bir kadro var elde...

Takımda; 1999'lu, 2001'li, 2002'li ve de 2003'lü yetenekli gençler, 11'de veya sonradan süre alıyorlar...

-Kadronun deneyimi ve kalitesi ortadayken...

-Kulüpte ekonomik sıkıntı malumken...

-Bu sıkıntı, eski yönetimlerin ve teknik adamların hatalı kararlarından kaynaklanmışken...

BÜTÜN BUNLARIN SORUMLUSU KİM?

Bakıyorum da;

Kulübün bu durumundan, sanki teknik direktör Mustafa Er sorumluymuş gibi, 40 yaşındaki teknik adamı mahkum etmeye çalışıyorlar.

Mustafa Hoca'nın tabii ki hataları vardır.

Ancaaak;

Düne kadar, "Bursalı hoca gelsin, özümüze dönelim" denirken, daha 4. haftada giyotini çalıştırmaya ne çok meraklı taraftar varmış!

Er, benim babamın oğlu değil!

Akrabalığım da yok!

Programlarıma geldiği günler dışında, bir yerde oturup çay içmişliğimiz bile yoktur.

Ayrıca, oturup çay da içeriz, yemek de yeriz... Bunda sıkıntı yok zaten...

Ama, sosyal medyaya bakıyorum da; bu kadar da değil yani!

Daha önceki yıllarda gelen hocalar, kuş mu kondurdu?

ASIL ŞİMDİ TAM DESTEK...

Bursa, bu sıkıntılı dönemde, daha 4. maçta; kendi evladını yemeye çalışmak yerine, aksine arkasında durmalı!..

Hocasına ve takımına sahip çıkmalı!..

Şartlar ortadayken;

Daha yolun başında, "o gitsin, şu gelsin" demenin kimseye faydası yok beyler!

4.hafta itibariyle; 

Mustafa Er'i gönderip de, yerine dışarıdan başka hoca getirsen, ne değişecek ki?

El insaf yani!..

Biraz rahat bırakalım da, onlar da işini yapsın...

BOLU KAMPI ÇOK ÖNEMLİ

Şu anda...

Salı günü başlayacak 1 haftalık Bolu kampı çok çok önemli.

Bolu'da;

Kadroya yapılacak kondisyon yüklemesinin ve kampta oynanacak 2 hazırlık maçının olası kazanımlarını ligde görmek gerek.

18 Ekim'den itibaren Balıkesir gelecek.

Sonra üst üste Menemen ve Akhisar deplasmanları var...

KENDİ EVLATLARINI YEMEK!

Yoksa, böyle klavye başında, Arenalardaki seyirciler gibi baş parmağını aşağıya çevirip, "istemezük" demekle bu işler olmuyor!..

Eleştirmek, bu işin doğasında var!

Ama, bu camia; asıp keserek, kendi evlatlarını yiyerek nereye varabilir ki?!

Aslında, bu senenin sloganı belli:

"Sabır ve tam destek zamanı!"

Ayrıca...

Eski yönetimlerin yaptığı yanlışların faturasını, tek aday olarak kongreye giren Erkan Kamat'a mı keseceğiz?

3 PUANI KURTARMAK GEREK

Transferin son günü, tahtayı açmak için 46 milyon lira bulmak hayal olduğuna göre;

Kadro gerçeğini görüp, bu genç ekibe moral vermekten başka yolu var mı?

Ama, 3 puanı kurtarmak şart!

Bunu da bir kez daha vurgulayalım.

Kamat yönetimi, 15 Ekim'e kadar kalan dosyaları da çözüp, 3 puanın silinmesini mutlaka önlemeli!..

Zira, Başkan Erkan Kamat, bu işi çözmek için gece gündüz çalıştıklarını telefonda bana söyledi.

Kaldı 10 gün...

KİME FAYDASI VAR?

Bu işlere yoğunlaşmak ve destek vermek varken,

17-23 yaş aralığındaki gençlere moral vermek yerine, onlara "veryansın" etmenin kime ne faydası var ki?!

Camia olarak, bu kritik dönemde, daha serinkanlı ve sakin olmakta fayda var.

"Yıkıcı" olmak yerine, "yapıcı" olmak lazım...

Devir;

Köstek değil, destek olma zamanı!..

Çünkü, başka Bursaspor yok!