Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Efsane pankartın öyküsü

2020.06.01 23:13 - Son Güncellenme: 2020.06.01 23:14
A

Dün Bursaspor'un 57. kuruluş yıldönümünü yürekten kutladık.

Timsah Arena'da "meşale şov" yaparak, müthiş bir görsel organizasyona imza atan; başta Maraton Platformu ve Ünitimsah olmak üzere, emeği geçen tüm yeşil-beyazlı taraftarları kutluyorum.

Emeğinize sağlık...

Bugün, size ne koronavirüsten söz edeceğim, ne maçlardan, ne de paradan puldan....

Yine geçmişe uzanmak istiyorum.

Sadece, eski bir fotoğraf karesini merkez alarak, efsane bir pankartın öyküsünden sözedeceğim...

BABAMDAN DİNLEDİĞİM 55 YILLIK HİKAYE

Öyleyse;

Çok fazla uzatmadan, babamdan dinlediğim, 55 yıllık Dolmabahçe deplasmanının hikâyesi için gelin birlikte zaman tüneline girelim.

1964-65 sezonu...

Yer; o zamanki adı ile İstanbul Mithatpaşa Stadı...

Bursaspor, 2.Lig'deki 2. sezonunda o gün şampiyonluktaki en büyük adayı Vefaspor ile İstanbul'da 0-0 berabere kalıyor.

O dönemde, sadece 2 yıllık çiçeği burnunda kulüp olan yeşil-beyazlı takımı, Dolmabahçe'ye Bursa'dan akın eden binlerce taraftar yalnız bırakmıyor.

O sezon 1.Lig'e (bugünkü Süper Lig'e) çıkmaya kararlı olan Bursaspor'da kimler yoktu ki...

Teknik direktör Muhtar Tucaltan yönetimindeki kadroda;

Mesut Şen, Ersel Altıparmak, "Köylü" Mustafa Altıntaş, kaleci Gündüz Özcebe "Hatçe" Cengiz Yazıcı, Vedat Okyar gibi önemli isimler vardı.

TEKSAS'IN ATALARI 

DOLMABAHÇE'DE

İşte, bu iddialı kadroyu da Bursaspor'a gönül veren taraftarlar, Mithatpaşa'da da yalnız bırakmamışlardı.

O gün Dolmabahçe'de; aralarında babamın da olduğu (fotoğrafın sağ kısmında kırmızıyla daire içinde olan babam) kapalı tribünün tamamını yeşil-beyazlı taraftarlar doldurmuştu.

Hem de otobüs ve bilet beklentisi olmadan, yani kendi imkânlarıyla (Yalova'dan vapurlarla) Dolmabahçe'ye gitmişlerdi.

Adeta, ünlü taraftar grubumuz Teksas'ın ataları gibiydiler.

Kolay mı, binlerce kişi, İstanbul'a çıkarma yapmıştı...

Hem de o günkü ulaşım şartlarına rağmen...

EN ŞIK TARAFTAR PROFİLİ

Kapakta gördüğünüz bu fotoğrafa biraz daha dikkat ederseniz, Bursaspor'a gönül veren seyircilerin, soğuk kış gününe rağmen, takım elbise, kravat veya balıkçı yaka kazaklar, fötr şapkalar ve paltolardan oluşan gayet şık kıyafetleriyle İstanbul'da arz-ı endam eylediklerini fark edersiniz.

Tam 55 yıl önce çekilen bu fotoğrafı, o maça giden babam, geçtiğimiz yıllarda fotoğraf arşivinden çıkarıp bana göstermişti.

Tribüne asılan pankarttaki mesaj çok önemliydi.

Pankartta;

"Senin önünde bütün takımlar eriyor,

Türkiye Ligi bekle Bursaspor geliyor" yazıyordu.

Yani, taraftarı, takımına güveniyor ve fazlasıyla da inanıyordu.

O pankart, günler süren bir emeğin ürünüydü.

Bursaspor sevdalıları, Mahfel'de kafa kafaya verip, bu anlamlı ve takıma moral veren sloganı hazırlamışlardı.

İSTANBUL'A MEYDAN OKUMA...

Bu pankart;

Bursa'nın, adeta İstanbul'a meydan okumasını ifade ediyordu.

Hatta;

Türkiye 1. Ligi'ne çıkma hayalinin hiç de uzak olmadığına dikkat çekiliyordu.

O açıdan da, bu pankartı:

Bursaspor tribünlerinin; camiasına, takımına ve tüm rakiplere "derin bir mesaj" vermesi bakımından, "mihenk taşı" olarak da görmek mümkün.

AVERAJLA KILPAYI KAÇAN ŞAMPİYONLUK...

Ancak;

O sezon başlarken 8 transfer yapılan iddialı kadrosuyla 42 puan ve averajla Vefa'nın ardından ikinci olup şampiyonluğu kılpayı kaçırmıştı Bursaspor...

2 sezon sonra;

1966-67'de ilk kez 1. Lig'e çıkan yeşil-beyazlı ekibin öyküsünü de bir kez daha dinledim babamdan...

O gün Dolmabahçe'de tribünde yerini alan 21 yaşındaki babamın (Mehmet) yanı sıra Bursa'nın tanınmış simalarından ve Mahfel Kahvehanesi müdavimlerinden; Ahmet Çimek, Münir Aydıngün, Necip Aktar, Orhan Sungur, merhum Özhan Alakoç ve Mimar Ömer Esmer ile adını bu sütunlara sığdıramayacağım günümüzün birçok ünlü işadamı ve Çarşı esnafı da vardı...

KENTLİLİK BİLİNCİYLE ARMAYA SAHİP ÇIKILDI

Bursalılık bilinciyle Bursaspor kimliğinde buluşup, kentinin sembolüne; armasına sahip çıkmıştı o dönemin gençleri...

Bir anlamda, kulüp tarihinde ilk deplasman yapan "Teksas'ın ataları" unvanıyla tarihe geçmişti.

Ben de, o açıdan; babamla ve takımımla her zaman gurur duyarım.

İyi ki, Bursasporlu Tatar Mehmet'in oğlu olmuşum.

İyi ki, bu arma için kalem oynatan ve program yapan Bursalı bir gazeteci ve Bursaspor Kongre Üyesi olmuşum.

"O GÜNKÜ COŞKUYU 2 KEZ GÖRDÜM"

Babam, o günlerde kentte oluşan muhteşem coşkunun; yakın geçmişte 2 kez;

2006'da Lig-A şampiyonluğunda ve...

16 Mayıs 2010'daki tarihe geçen Süper Lig şampiyonluğu sezonunda da yaşandığını vurguladı.

Özellikle 2006- 2010 yılları arasında adeta küllerinden yeniden doğan Bursaspor, tıpkı pankartta olduğu gibi, bütün takımları tek tek eriterek, gerçekten Türkiye Süper Ligi'ne damgasını vurdu.

Son 5 yılda ise, durumlar malum!..

SARARMIŞ AMA ÇOK DEĞERLİ BİR FOTOĞRAF

55 yıl öncesinin sararmış, ama çok değerli ve de anlamlı fotoğrafında;

İstanbul'da yaşanan bu sevgi selini görünce, bugün 57 yıllık çınar için umutlarımızı taze tutmaktan başka bir şansımız var mı?

Yok tabii ki!..

Son dönemde, malum nedenlerden dolayı moraller biraz bozuk olsa da, hiç kuşku yok ki, her zaman umuttur Bursaspor...

Yeşil-beyazlılar, bugün 1.Lig'de oynuyor olsa da...

Hep söylerim:

Bursaspor'un büyüklüğü; oynadığı lige göre değil, şanlı tarihinde elde ettiği başarılar ve güçlü camiasıyla, Türk futboluna vurduğu "yeşil-beyaz damgayla" ölçülür!..

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları