Cuma gecesi Ümraniye yenilgisi sonrasında, yazımın başlığını, yeşil-beyazlı futbolculara hitaben, "Kalkın ayağa!" diye atmıştım.

Yazımın sonu da şöyleydi:

"Biz size, yenildiğiniz maçlardan sonra da, 'hiç olmazsa takımda iştah var, mücadele var. Gençler savaşıyor' diyorduk!

Ama bu kez mazeretiniz yok!

Salıya kadar toparlanıp, Bandırma'da kendinizi affettirmelisiniz!

Öyleyse;

Kalkın ayağa ve bu maçın 'kulağa küpe olacak bir kaza' olduğunu gösterin!"

DEMEK Kİ DERS ÇIKARMIŞLAR

Belli ki;

Bursasporlu kramponlar, bu kötü oyunu kendilerine "dert edinmişler"...

Zaten, başarmak istiyorsan, öncelikle, meseleyi kendine dert edineceksin!

Edineceksiniz ki; o sorunu çözmek için daha çok çalışacaksınız.

İşte, Genç Timsahlar da evdeki yenilgiden gerekli dersleri çıkarmış olacaklar ki;

Bandırma'da çok üretken olamasalar da, "gladyatörler" gibi savaşarak, müthiş mücadele ettiler.

Az ama öz pozisyonlardan ikisini değerlendirdiler.

EFEKTİF HÜCUMLA 2 GOL

Zira, 7 şutta 3 isabetle 2 gol bulmak çok değerli...

Bunu başarmak, yani yüksek yüzdeyle "efektif" olarak hücum etmek önemli bir parametre...

BU KEZ REAKSİYON VERDİLER

Maça şöyle bir baktığımızda:

Ümraniye maçındaki kötü futbolu unutturmak istercesine, Bandırma'da takım halinde, sahada reaksiyon gösteren Timsah, iştahlı oyunuyla 3 puanı almasını bildi.

TAM TERSİ OLDU

Önceki 2 hafta; Altay ve Ümraniye maçlarında 45+1'de kornerlerden 1'er gol yiyen Timsah, bu kez aynı dakikada Bandırma'da gol atarak 1-0 öne geçti.

Bu açıdan, armasına sahip çıkan ve galibiyeti daha çok arzulayıp, amacına ulaşan yeşil-beyazlı futbolcuları ve teknik ekibi kutluyorum.

Bu kez, hücumda çok iyi oynamasa da, 90 dakika boyunca çok iyi savaştı yeşil-beyazlılar...

Futbolcular, sahada basmadık yer bırakmadı.

Tekmeye kafa soktu.

HAVADAN VE YERDEN GEÇİT VERMEDİLER

Furkan Emre Ünver ve Cüneyt Köz, Pote ve diğer hücumculara havadan ve yerden geçit vermedi.

Zira, Bandırmaspor, 47 ortayla; Bursaspor kalesini, adeta havadan top yağmuruna tuttu!

Ama nafile...

Defans hattı, 2-1'den sonra savunmada canını dişine takarak, dalga dalga gelen rakip hücumları, yerden ve havadan iyi savuşturdu.

Kaleci Canberk Yurdakul ve defans dörtlüsü ile orta saha üçlüsü, hatta Ali Akman bile "takım savunmasını" canla başla yaptı.

SKORU KORUMAYI BAŞARMAK

Savunmadaki bu başarıyı neden ısrarla vurguluyorum?..

Çünkü, Bursaspor, öne geçtiği birçok maçta, bu üstünlüğünü koruyamıyordu. "Kırılgan" bir görüntü sergiliyordu.

"Oyunu tutamıyor" diye eleştiriliyordu.

O EKSİKLERİN ÜZERİNE GİDİLMİŞ

Hatta, duran toplardan yenen goller, savunmanın en büyük "defosu" olarak dikkat çekiyordu.

İşte, bu açıdan bakıldığında, akan oyunda ve duran toplardan (Bandırma 10 korner attı) gol yemeyen Timsah, sadece 69'da uyduruk penaltıdan 1 gol gördü kalesinde...

Böylece, 52'de 2-0'dan sonra 38+6 dakika, 69'da tabela 2-1 olduktan sonra da 21+6 dakika skoru tutmayı başardı Bursaspor...

Görünen o ki;

O eksikler giderilmeye başlamış.

En azından çalışmalarda, bu sıkıntıların üzerine gidilmiş.

Tabii ki, buna 1 maçla karar vermek doğru değil!

Bu arada Furkan Emre'nin sakatlığının geçmesinin ve takıma dönmesinin de rolü büyük gibi görünüyor.

GELİŞİMİ SÜRDÜRMEK İÇİN

Eğer, Timsah, öne geçtiği maçlarda, Bandırma'daki başarısını, diğer karşılaşmalarda da tekrarlarsa, gelişim sürüyor demektir.

Ancak, gençlerin kendilerini daha rahat hissedip gelişmesi için, Erkan Kamat yönetiminin biriken 3 aylık futbolcu ve personel maaşlarını da en kısa sürede çözüme kavuşturması gerek.

Zira, sadece sahayı konuşursak, yönetimin yapması gerekenleri söylemezsek, eleştiri ve analizlerimiz eksik kalır!

"Z RAPORU" ÖNEMLİ...

Biliyorum, Başkan Kamat, kaynak bulmak için uğraşıyor...

Ağır temliklerin de farkındayız.

Ama, gün sonunda yazar kasadan çıkan Z Raporu gibi, her hafta sonunda, sezon ortasında ve sezon sonunda çıkacak maddi ve manevi tablo da, takımın gidişatında önemli rol oynayacak.

Tabii ki, gençler, paradan önce sahada kendilerini kanıtlamayı düşünmeli...

Ancak, manevi olduğu kadar, maddi motivasyon da çok önemli!..