Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Çarpıcı bir "İngiliz Oyunu"

2020.05.05 08:38 - Son Güncellenme: 2020.05.05 08:39
A

İngiltere'de, 1800'lü yıllarda işçi sınıfının çoğunlukta olduğu bir kasabada, futbolun ilk yıllarını anlatan bir dizi var.

Adı: The English Game.

Özel bir platformda yer alan 6 bölümlük dizi, İngiltere'de futbolun ilk yıllarını, gerçek olaylara dayandırarak anlatıyor...

Oturdum, 2 gecede diziyi izleyip bitirdim...

Dizide; İngiltere'de sınıf ayrımlarını ve hayatın ekonomik anlamda iki farklı kutbunda yer alan insanları, futbol topunun etrafında nasıl bir araya getirdiği anlatılıyor.

İŞÇİ-FUTBOLCULARIN VAROLUŞ MÜCADELESİ...

Örneğin;

İngiltere'de bir pamuk fabrikası sahibi olan işadamı, şehir dışından 2 İskoç futbolcu-işçi getirerek, zenginlerden oluşan rakibini yenip, Federasyon Kupası'nı kazanmaya çalışıyor.

İşçilerden oluşan futbol takımının, güçlü ekiplere karşı "varoluş mücadelesi" hikayesi, bir hayli çarpıcı...

Hatta, "paranın başrolü oynadığı" ilk transfer çalışmaları da işleniyor yapımda...

Adeta, profesyonel futbola ilk adımlar canlandırılıyor...

TRANSFER ÜCRETİNİN ADI: RÜŞVET!

Dizide, şunu da öğrendik ki;

O yıllarda, kulüp değiştirirken, amatör takımlarda oynayan futbolcuların para (transfer ücreti) alması yasakmış!

Ve bu statüdeki futbolcunun, başka takıma giderken para alması; o dönemki Futbol Federasyonu tarafından "rüşvet" olarak niteleniyormuş!

O dönemin İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı; aynen öyle dedi!

Bunu da öğrenmiş olduk!

HAYATIN İÇİNDEN: İŞ, AŞ VE AŞK...

Aslında, sadece futboldan ibaret değil bu yapım...

İçinde;

İşçilerin, geçim mücadelesinden tutun da, aşk hikayeleri, kişisel hırsları ve toplumdaki sınıfsal farklılıklara kadar, özetle, hayata dair, iç içe geçmiş birçok yan öykü de var.

Böylece, dizi, bir anlamda; futbol tutkunu izleyicilerin eşlerini de ekran başına çekmeyi amaçlıyor, denilebilir.

MELON ŞAPKALI VE TAKIM ELBİSELİ HAKEM

İngiliz Oyunu;

Bugün artık dev bir endüstri haline gelen ve dünyada yüz milyonlarca kişiyi peşinden sürükleyen futbolun, o dönemde; Ada'da nasıl bir "yaşam biçimi" haline gelmeye başladığını gözler önüne seriyor.

Gerçi;

Bir bölümdeki sahnede, İngiliz futbol adamı, "futbol endüstrisi büyüyor" diyor.

Ancak, diğeri, "futbol, endüstri değil, sadece bir oyundur!" diye karşılık veriyor.

Adeta, günümüzdeki bol sıfırlı kulüp bütçelerine ve "endüstriyel futbola" atıfta bulunarak...

Melon şapkalı, takım elbiseli ve düdüklü hakemden tutun da, bermuda pantolonlu ve pantolon askısından oluşan maç kıyafeti(!) giyen oyuncuların, o dönemdeki "ayak topu" mücadelesi, insanda çok farklı çağrışımlar yapıyor.

Laf aramızda, ayak topu (football) gelişirken, takımlar arasındaki "ayak oyunları" da bir hayli hızlı ilerlemiş.

Ama, o klasik "İngiliz centilmenliği" motifi de finalde ilmek ilmek işlenmiş.

İNSANA "VAY BE" DEDİRTİYOR

Bir an, "Vay be" diyorsun;

"Futbol nereden nereye gelmiş?"

Gerçekten;

Formalar da, futbol oynadıkları ayakkabılar da, filesiz kaleler de, top da resmen müzede sergilenecek "futbol malzemelerinin atası" olarak göze çarpıyor!

Ayrıca...

İnsan ister istemez düşünüyor...

Acaba, futbolun mucidi olan İngilizler, 22 adamın; 1 meşin yuvarlığın peşinden koştuğu bu oyunun, yakın gelecekte dünyanın en çok sevilen spor branşı olacağını tahmin ediyorlar mıydı?

"FUTBOL ASLA SADECE FUTBOL DEĞİLDİR"

Ünlü yazar Simon Kuper'in dediği gibi:

"Futbolun asla sadece futboldan ibaret olmadığını" sinematografik açıdan çok iyi anlatıyor "English Game"...

Sinema uzmanı veya eleştirmeni değilim ama...

Kamera açıları, ışık, renkler, dönemin mekanları, kostümler, anlatım dili, temposu ve konu bütünlüğü ekrana çok iyi

yansıtılmış...

Bir anlamda, futbolla hayatın birbirine ne kadar çok benzediğini ve bu oyunun, zamanla nasıl bir "tutkuya" dönüştüğünün ilk örneklerini veriyor, bu dizi...

BILL SHANKLY'NİN DEDİĞİ GİBİ...

Liverpool'un efsane İskoç Menajeri Bill Shankly'nin şu meşhur sözü gibi;

"Futbol, hayat memat meselesi değildir, çok daha ötesidir!" 

Aynen öyle...

Çünkü;

Bu spora abayı yakanlar, tuttukları takımla birlikte, futbolu adeta hayatlarının merkezine koyarlar...

Futbolla yatıp futbolla kalkarlar...

Eğer, futbola sevdalıysanız, (ki benim yazımı okuduğunuza göre öyle), seyretmeyenler için "The English Game" dizisini en kısa zamanda izlemenizi öneririm.

Zira, bu futbolsuz günlerde, bir futbol dizisi, bünyeye bence iyi gelir!..


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları