Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Bu ne yaman çelişki?

2021.03.30 01:30 - Son Güncellenme: 2021.03.30 01:31
A

Yine hevesler kursaklarda kaldı...

Tribüne girme umutları, bir kez daha ertelendi...

"Babamın omzunda,

Gelmiştim yanına...

Aşık olmuştum ben sana Atatürk Stadı'nda..." diye başlayan o güzel tezahüratta olduğu gibi, çocuklarını omzuna alarak maça gitmeyi özledi taraftarlar...

ÖNCE AÇIKLADI, SONRA İPTAL ETTİ

Futbol Federasyonu, önce A Milli Takım'ın Letonya maçına 48 saat kala stada yüzde 15 kapasiteyle seyirci alınacağını açıkladı.

Hal böyle olunca;

Taraftarlar da, bir an lig maçlarına da belli oranda "seyirci" alınacağı yönünde umutlandı!..

Pandemideki artışın farkındayım...

Biliyorum, çok kritik bir sürecin içindeyiz...

Ancaaak...

Aradan TFF'nin ilk açıklamasının ardından 24 saat geçmişti ki;

TFF, Sağlık Kurulu'nun, milli maça seyirci alınmasını uygun bulmadığı için bu kararını iptal ettiğini açıkladı.

İyi, hoş da, bu kararı açıklamadan kendi Sağlık Kurulu'nuza danışmak hiç aklınıza gelmedi mi acaba Sayın TFF?

Daha ne diyeyim ki!..

Sadece;

"Akşamdan söz verip de, sabaha dönüş mü olur oğlan?!" türküsü aklıma geldi.

Bu ne yaman çelişki?!

Bu gelişme üzerine taraftarlar yine hayal kırıklığına uğradı.

Görünen o ki;

1 yıldır süren "tribünde maç izleme hasreti" yine bir başka bahara kaldı...

Vuslat yine rötar yaptı!..

NOSTALJİ ZAMANI...

Pazartesi akşamki Altay maçına daha 1 hafta var...

Hazır, liglere milli maçlar için ara verilmişken...

Biraz nostalji yapmak istiyorum izninizle...

Yukarıda "tribün" deyince, yine zaman tüneline girdim bir an...

1973-74 yıllarında, henüz 4-5 yaşlarında tanışmıştım Bursaspor'la...

Atatürk Stadı'nda;

Teksas'ın Kapalı Tribünü'ne yakın olan kısmında otururduk babamla...

EFSANELERİ İZLEMEK...

O yıllarda;

Yeşil-beyazlı formayı giyen efsaneler Orhan Özselek'i, Sinan Bür'ü, kaleci Osman Uçaner'i, Vahit (Kol) Doğan'ı, Vahap Çeki'yi, Haluk Erdem'i, Sedat (1) Çelen'i, Sedat (2) Özbağ'ı, Kemal Batmaz'ı, Feridun Özdiker'i, Rasim Kara'yı izledim.

Tabii daha sonra, Efsane Kaptan Sedat (3) Özden ve arkadaşlarını da seyrettim tribünden çok şükür... 

O dönemde;

Bursaspor'la özdeşleşmiş olan unutulmaz futbolcuları seyretmek için erkenden giderdik stada...

ÜMİTLER İÇİN ERKEN GİDERDİK

Hatta;

1980'lerin başında statta oynanan Ümitler Ligi'nde oynayan takımı izlemek için 2,5 saat önceden girerdik içeri...

Ergin Parlar, Eser Kardeşler, Semih Yuvakuran, Cemal Vardar, Erkan Öncel, Ali Aköz gibi gençlerin keyifli mücadelesine tanıklık etmek amacıyla...

KAĞIT ŞAPKA VE MAÇA KARTON...

Ayrıca...

İçeri girmeden önce de, yeşil-beyaz kağıt şapkamızı ve beton zemine oturmak için kartonlarımızı alırdık.

Ardından da;

Önce yukarıdaki bilet gişeleri önündeki kuyruğa, sonra da stat kapılarında uzayıp giden kuyruğa girerdik.

TRİBÜNDEKİ KÖFTECİYE UĞRAMADAN OLUR MU?

Tabii bir de stat içinde Teksas ile maraton (o zamanki adıyla açık tribün) arasında yer alan bacasından duman tüten kulübeden ekmek arası köfte almak adeta bir gelenekti.

O cızbız köfteleri ve şişe ayranı, babamın getirdiği gazetenin üzerinde tribünde mini bir sofra kurup mideye indirmek bile çok tatlıydı.

DEVRE ARASINDA TRİBÜN GÖÇÜ...

Devre arasında Bursaspor'un ikinci yarıda atacağı golleri görmek için bazı taraftarlar, tabelanın olduğu spor salonu tarafındaki yeni kale arkasına giderdi.

Tabii o zamanlar, kapalı tribün dışında; tribünler arasında kategori ve tel örgü gibi uygulamalar yoktu.

Zaten o yıllarda; Teksas'ın da, açık tribünün de, yeni kalenin de üstü açıktı.

ESKİ GÜNLERİ BABAMDAN DİNLEDİM

Ayrıca, 1963'te kuruluşuna tanıklık etmiş, eski

Mahfel müdavimi olan babamdan; 1963-73 arasındaki yıllarda yaşananları ve deplasman hikayelerini dinlemek de benim için ayrı bir zevkti.

Hele hele o efsane futbolcularla, 1987'de gazeteciliğe başladıktan sonra tanışmak...

Çocukluğumun kahramanlarıyla röportajlar yapmak...

Muhtar Tucaltan, Sedat (3) Özden, Nejat Biyediç, Özmetin Erkut, Dr. Recai Özdemir gibi efsanelerle aynı gazetede çalışmak, hatta onların yazılarını telefonla almak bile benim için "paha biçilemez hatıralar" olarak zihnime kazındı.

Hey gidi günler hey!..

O günleri hatırlayınca;

Gerçekten duygulanıyor insan...

UMUT HER DEM TAZE

Öyle ki;

Şampiyon Arma, hangi ligde olursa olsun;

Her fırsatta sevdasına koşan, 1 yıldır stada gidemese de, takımın idmanlarına gidip meşale yakan, tezahürat yapan...

Genç Timsahlar'a manevi  destek veren ve Timsah Arena'da muhteşem koreografiler yapan taraftarları görünce, insanın içindeki umut her dem taze kalıyor.

Gerçi, "Adı aşk bu eziyetin" desek de;

Her zaman söylüyorum:

İyi ki Bursasporluyum...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları