Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Bu çelişki(!) anlayana!..

2019.04.03 00:02 - Son Güncellenme: 2019.04.03 00:02
A

Bursaspor, Süper Lig'de son 8 haftaya ateş hattının sadece 1 puan önünde girdi.

Yani bir başka deyişle;

Klasmanda sondan dördüncü...

Ne ilginç bir çelişkidir(!) ki;

Ligde ilk 26 hafta sonunda taraftar ortalamasında ise, ilk 5 sırada...

Tabii ki, bu çelişki gibi görünen şeyi bilenler çok iyi bilir!..

Örneğin;

Timsah Arena'da oynanan 14 karşılaşmayı toplam 281 bin 116 taraftar izlemiş.

TRİBÜNDE 20 BİN KEMİK TARAFTAR

Yani, maç başına 20 bin 80 ortalamasını tutturdu Bursaspor...

4 şampiyonun ardından 5. şampiyon olarak, tribünde de ilk 5'te yer alıyor.

Bursa, her yönüyle tam bir futbol kentidir.

Neyin ne olduğunu çok iyi bilir.

Mesela Bursasporlu taraftarı;

-Kandıramazsın!..

-Gözünü boyayamazsın!

-Futbol oynuyor-muş gibi hiç yapamazsın!

Lider Başakşehir ise, sadece 4 bin 142 seyirci ortalamasıyla, Kasımpaşa'nın önünde, sondan ikinci sırada yer aldı.

Asıl "yaman çelişki" budur aslında...

"Proje" takımının başarılı gidişine ters orantılı olarak, tribünlerdeki büyük boşlukları artık komik videolara bile malzeme oluyor!

"ÇEKİRDEKÇİLER" İLE OLMAZ!

Öyle ya;

Futbol bir kültürdür.

Her kentte veya semtte, öyle  kısa sürede oluşmaz!

Her zaman maça giden, stadı dolduran şehirlerin hepsinin "futbol kenti" olduğu da söylenemez!

Yıllardır deplasmanlara gideriz;

Bazı şehirlerde tribünlere gelen seyirciler, gol olunca klasik olarak sevinir.

Arada bir aşka gelip ayağa kalkar, saman alevi gibi parlar!

Sonra oturup çekirdek çitlemeye devam eder!

Oysa, Bursa öyle mi?

Yeşil-beyazlı camia, Bursaspor'u 24 saat boyunca iliklerine kadar yaşar, adeta hücrelerinde hisseder.

KUŞ UÇSA DUYARLAR!

Özlüce'de kuş uçsa; hemen Kapalı Çarşı'dan, Uzun Çarşı'dan, Kayhan'dan, Elmasbahçe'den, Zafer Mahalle'den duyulur...

Kim, ne yapıyor?

Neredeyse hepsini bilir, yakından takip eder Bursaspor taraftarı...

Çünkü, hep diyoruz ya;

"Bursa bir futbol kentidir" diye...

100 yılın aşkın süredir oynandığı için kentin DNA'sında vardır futbol...

Her coğrafyadan göç alan bir kent olarak, yetenekli futbolcu tarlası gibidir...

Vakıfköy'de başak veren bereketli mahsüllerin hasat adresidir.

DEDELER DE İYİ BİLİR...

Bu kentte;

Dedeler de iyi bilir futbolu, babalar da...

Çünkü, onlar;

Efsane futbolcular, Mesut Şen'i, Ersel'i, Deli Vahit'i, Haluk'u, Orhan Kaptan'ı, "Baba" Müfit'i, Sinan Bür'ü, kaleci Osman'ı, Sedat 3'ü izlemiştir.

Avrupa'daki Dundee United, Dinamo Kiev maçlarını hâlâ babalarımızdan dinleriz.

Nejat Biyediç'i, Musisi'yi, Baliç'i, Ercüment Şahin'i ve 1995 İntertoto Kupası fırtınasını da bizler anlatmaya çalışırız, o yılları göremeyen yeni nesillere...

Gerçi 1990'larda video kayıt ve arşiv konusu gelişince, nostaljik maçları seyretme şansını bulmaya başladı gençler...

Artık yeni nesil Avrupa futbolunu zaten çok yakından takip ediyor.

Genç futbolsever;

Futbolcunun yeteneklisinden de anlıyor, futbolun kalitelisinden de...

SAVAŞMAYAN OYUNCUYA HASTA OLUR! 

Dedik ya; kandıramazsın!..

Hele hele, koşmayan, savaşmayan, yenilgiye isyan etmeyen topçuyu hiç ama hiç sevmez!

Ürkek ve defansif futbola ise resmen hasta olur!

Ofansif oynayan, bol gol pozisyonuna giren oyun anlayışını sahada görmek ister.

Öyle 1-0'a yatan;

"Çanakkale geçilmez"i oynayan kabız(!) takımlara dayanamaz!

Gladyatörler gibi savaşan takımı, o gün yenilse bile, 90 dakika sonrası tribüne çağırıp bağrına basar, teselli eder!

Formanın hakkını verenin de alkışlarla hakkını teslim eder!

TERSİ DE ÇOK TERSTİR

Ama tersi de terstir hani!

Bunları göremezse, en sertinden verir tepkisini...

Mesajı tam da adresine gönderir...

Ancak, her şeye rağmen, kişilere değil, armaya sevdalı olduğu için, kenti için, takımına sahip çıkar cefakar taraftar...

Tıpkı 56 yıldır,

Ve de son 3 yıldır olduğu gibi...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları