Euro 2020 Avrupa Şampiyonası için yola çıkan A Milli Takım, Arnavutluk'ta iyi bir oyun ve net bir skorla elemelere güzel başladı.

Lucescu'nun yerine göreve getirilen Şenol Güneş, 15 yıl aradan sonra 2. milli görevine İşkodra'da galibiyetle başladı.

2002'de "Dünya üçüncüsü" apoletini omzuna takan Güneş, gruba 3 puanla "merhaba" demeyi amaçlıyordu. Bunu da başardı.

Biliyorsunuz;

Arnavutların, dünyaca ünlü Arnavut inadı vardır.

Ama onların Arnavut damarı varsa, bizim de "asıl benim inadım inat" diyen, zafere inanan ay-yıldızlı ekibimiz vardı. 

Maça gelince...

Güneş, gençlerle birlikte tecrübeli ayakları oynatarak iyi bir karma oluşturdu.

Bütün İstanbul medyası, günlerdir stoperde Ozan Kabak'ı bekliyordu.

Ancak Güneş, Almanya'ya giden genç lejyoneri yanına oturttu ve gurbetçi stoper Kaan Ayhan'ı; İtalya'ya giden Merih'le beraber tandemde oynattı.

Yusuf Yazıcı da kanatta bekleniyordu. Fakat tercihini Hakan Çalhanoğlu'dan yana kullanan Güneş, 2. forvet olarak Cenk Tosun'u kanattan getirdi.

Hücum hattında;

Hakan Çalhanoğlu, Emre Belözoğlu, Cenk Tosun ve Burak Yılmaz ofansif dörtlüsü dikkat çekti.

Ön liberoda ise, Mahmut ve Okay ikilisi, genç stoperlerin önünde savunmanın güvenliği görevini üstlenmişti.

MUHAMMED TRİBÜNE ÇIKTI

Bursaspor'un 22 yaşındaki kalecisi Muhammed Şengezer ise, Güneş tarafından; 3 kalecinin olduğu 23 kişilik kadroya alınmadı ve 4. kaleci olarak tribüne çıktı.

Şenol Güneş, kaleci Mert Günok'un 2 yedeği olarak; Belçikalı Sinan Bolat ve Trabzonlu Uğurcan Çakır'ı yedek soyundurdu.

Türkiye, oyuna biraz tutuk başlasa da, kısa sürede sahada dengeyi sağlayıp atak üstünlüğünü eline almaya başladı.

Gökhan Gönül'le sağ kulvardan sürekli öne çıkıp orta yapan A Milliler, uyguladığı etkili hücum presle top çalıp gol bulmayı planlamıştı.

HÜCUM PRESLE GELEN GOL

Nitekim, 21'de rakip ceza sahası önünde baskı yapan ay-yıldızlı ekipte, topu kapan Mahmut hemen Burak'ı gördü.

Cenk'le verkaça giren Burak Yılmaz, ceza sahasına girer girmez, güzel bir vuruşla topu kalecinin sağından uzak köşeye mıhladı.

Burak, 1,5 yıl sonra milli formaya golle döndü.

Bu golle, özgüveni daha da artan A Milli Takım, dengeli oyunuyla soyunma odasına 1-0 önde girdi.

İlk devreye baktığımızda;

Orta sahaya müthiş dinamizm katan Okay Yokuşlu, ilk 45'te; en çok top kapan, en çok ikili mücadele kazanan ve en çok atan kesen krampon olarak büyük beğeni topladı.

İLK İSABETLİ ŞUT GOL OLDU

İlk devrenin en ilginç verilerinden biri de, yüzde 57 topa sahip olan Türkiye'nin 1'de 1 isabetli ilk şutla golü buldu.

Arnavutluk ise, ilk yarıda 6'da 2 isabetli şut attı. Bunlara Mert Günok izin vermedi.

Ev sahibi ekibe oranla daha isabetli pas yapan (175'e 120) ve ayağa toplarla hücuma çıkan Türkiye, Emre, Hakan gibi tecrübeli ve teknik ayaklarla, ilk 45'te, deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadı. 

2. yarıya Gökhan Gönül'ün yerine Bursaspor patentli Zeki Çelik girdi. Lille'de oynayan Vakıfköylü sağ bek, görevini başarıyla yaptı.

10'UN ADI HAKAN ÇALHANOĞLU

55'te Hakan Çalhanoğlu, "bireysel kaliteyle gol nasıl atılır?" resmen onu gösterdi cümle aleme!..

Orta sahadan aldığı topla dikine oynayıp ceza sahasına hızla yaklaşan Alman patentli Milanlı maestro, topu sağına çekip, ceza yayından öyle nefis bir füze çıkardı ki, kaleci bu gole zaten hiçbir şey yapamazdı!

Türkiye'nin 10 numarası, milli formayla 10. golüne imza attı.

Milliler, o dakikada, 3'te 2 isabetli şutla 2. gole ulaştı.

2-0'dan sonra 62'de sakatlanan 39'luk Kaptan Emre'nin yerine 65'te giren Dorukhan Toköz ilk defa A Milli formayı giydi.

Böylece, Güneş, son 25'te orta sahayı; çok koşan, mücadele

eden 3 isimden oluşturdu.

Son dakikalarda Mert Günok'un yaptığı kurtarış da çok değerliydi. Arnavutlar, maçı 12'de 3 şutla bitirdi.

Türkiye ise, yüzde 45 topla oynama ve 3'te 2 şutla; yüzde yüz gol isabetiyle oynadı.

Gerçekten, böyle bir isabet oranı zor görünür: 2/3 şut.

Az ama öz!

Hedefi 12'den vurmak önemliydi.

Öyle de oldu!

Efektif oyunun kralı!

İYİ BAŞLAMAK ÇOK ÖNEMLİDİR

Sonuçta;

2019'a galibiyetle başladık.

Güneş de, Milli Takım'a galibiyetle döndü.

Rakip kim olursa olsun; ilk maçı, hem de deplasmanda kazanmak çok önemlidir her zaman.

Oluşturulan bu kadro; inanç, mücadele ve uyum açısından "geçer not" aldı.

Açıkçası, ben bu takımı beğendim.

Zamanla daha da iyi olacaktır.

Zira, daha bu kadroya, sakatlığı olan Cengiz Ünder, İrfan Can Kahveci ve Mehmet Topal gibi başarılı isimler de girecek.

Şimdi bu galibiyeti taçlandırmak için pazartesi akşamı Eskişehir'de Moldova'yı da yenip, 2'de 2 yapmak gerek.

Ki, ilk 2'ye girip, 12 ülkede düzenlenecek Euro 2020'ye gitme iddiamıza kayıpsız başlamış olalım.

FAVORİLER KAZANDI

Gruptaki diğer maçlarda; favori ekipler kazandı.

Fransa, deplasmanda Moldova'yı 4-1, İzlanda da deplasmanda Andorra'yı 2-0 yendi.

Böylece 3 favori ülke, daha ilk maçlar sonucunda ilk 3 sıraya yerleşti.