Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Bir tokat gibi çarptı!

2021.01.27 07:44 - Son Güncellenme: 2021.01.27 07:44
A

Çok değil, daha 9 ay önce; 11 Nisan 2020'de, yani pandemi henüz 1 aydır hayatımızdayken...

"Tek gerçek altyapı!" başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Dilerseniz, neler yazmışım, önce şöyle bir hatırlayalım:

AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZAT

"Bu koronavirüs salgınından sonra futbolda da hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak!

Malum, kulüplerin kasaları şu an tam takır, kuru bakır!..

Ne maç hasılatı var, ne loca, ne de store geliri...

TV yayın geliri desen, kırpıla kırpıla neredeyse kuşa döndü!

Yani, kulüplerin "cansuyu" kesildi!

Artık devir;

"Ayağını yorganına göre uzat" devri!..

Geliri kalmayan kulüpler, bundan böyle, olmayan parayı harcayamayacak!

BİTTİ O BOLLUK...

İşte bu yüzden;

Artık bütün kulüpler, "altyapıya önem vermek zorunda" olacak.

Çünkü, yerli ve yabancı oyuncu transferi için ayrılacak bütçeler mecburen azalacak!

Bursaspor, Trabzonspor ve Altınordu gibi altyapıya önem veren kulüpler daha avantajlı olacak.

Takımlar, yerli ve genç isimlere şans vermek durumunda kalacak!

Çünkü;

Süper Lig'de, takımların öyle 12-14 yabancı oyuncu transfer etme devri tarihe karışacak!..

Bitti o bolluk...

GÖZLER YETENEK AVCILARINDA

Yönetimler, ister istemez altyapıya ve alt liglere yönelecek.

"Yetenek avcıları" denen "scout"lar ön plana çıkacak.

Altyapıya daha çok imkan sağlanması ve kaynak ayrılması, yarından tezi yok gündeme gelecek.

Örneğin;

2015 yılında, Bursaspor yönetiminin; Ozan Tufan, Volka Şen, Enes Ünal, Bakambu, Şener Özbayraklı gibi isimlerin satışından kazanılan 22,5 milyon Euro (bugünün parasıyla 200 milyon lira) ile 14 yabancı transfer edilmişti.

Ama artık o günler geride kaldı.

Neyse...

ALTYAPIYA YATIRIM VAKTİ

Bugüne dönersek...

Artık, kulüplerin, altyapılarını el üstünde tutmaktan başka çaresi yok!

Yatırımsa yatırım...

Destekse destek zamanı...

Tecrübeli ve "liyakat" sahibi teknik adamlar ve modern idman ve kondisyon malzemeleriyle desteklenerek...

"KAZAN KAZAN" SİSTEMİ

Çünkü...

Kendi fabrikandan üretim yapıp vitrine çıkarırsan, iki kere kazanırsın.

Yabancıların dediği gibi:

Kazan kazan (win win) yani...

Önce, takımlarına katma değer sağlarlar, sonra da çıkış yapan genç kramponlar, vitrindeyken değerini bulunca satılarak, kulüplerine yine kazandırmış olurlar.

KRİZİ FIRSATA ÇEVİRMEK...

İşte onun için; Bursaspor, bu açıdan çok şanslı...

Bursa; kent mozaiği ve potansiyeli açısından zaten müthiş bir maden...

Fakat, bu madeni daha iyi işlemek gerek.

Tıpkı tüm kulüplerin yapması gerektiği gibi...

Bakalım, Türk futbolu, altyapısına yatırım yaparak,  bu ekonomik sıkıntıyı/ krizi fırsata çevirebilecek mi?

Yoksa yine, olmayan parayı bol keseden harcamaya devam mı edecekler?"

**

DENİZ BİTTİ AMA...

Yazımı böyle bitirmişim...

Gerçi, Süper Lig'de bu sezon şampiyon olacak takım, son kez Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan gideceği için, oraya oynayanlar, sponsor bulma(!) formülüyle 3-5 milyon Euro yıllık transfer ücreti ve imza paralarını gözden çıkarmaya başladı bile...

Bizler, "deniz bitti" desek de, onlar "kurumuş denizdeki süngerlerin suyunu sıkmaya" çalışarak, eski parayla katrilyon, yeni parayla milyar liralık borçlara yeni borçlar eklemeye devam ediyorlar.

Neyse, biz işimize dönelim.

ANLAMAK İSTEYENE...

Altyapıya yatırım yapmanın önemini, herkesin yüzüne bir tokat gibi çarptı Bursaspor...

Tabii, anlamak isteyene!..

Örneğin;

Elin oğlu, bir İsmail Çokçalış çıkaramıyor!

Neden?

-Çünkü, altyapıda bırakın "çokçalış"mayı, görünen o ki, doğru dürüst çalışmıyorlar bile...

20 MİLYONLUK İSTANBUL'DAN ÇIKARAMIYOR!

Düşünsenize;

20 milyonluk İstanbul'dan bir Burak Kapacak, bir Ali Akman, bir Batuhan Kör, bir Ataberk Dadakdeniz, bir Ozan İsmail Koç çıkaramıyorlar!..

Zaten, son 10 yılda;

Bir Zeki Çelik, bir Enes Ünal, bir Ozan Tufan, bir Sercan Yıldırım, bir Volkan Şen, bir Serdar Aziz, bir Okan Kocuk, bir Muhammed Şengezer  de çıkaramadılar!..

ELİN OĞLU, BİZİM EVİN OĞLUNA...

Sonra da, elin oğlu, Yedikule'den gelip, bizim evin oğluna göz koyuyor!

Parayla ve aracılarla, gençlerin aklını çelmeye çalışıyor.

Daha ne diyeyim ki?

MAYASI VAKIFKÖY'DE YOĞRULDU

Sezon başı "zorunluluktan" da olsa, elde bulunan genç kadro, iyi organize edildi.

Mayası Vakıfköy'ün bereketli suyuyla yoğrulan...

Başarı kodlaması, zaten genlerin olan...

Ve de adeta küllerinden yeniden doğan Timsahlar, şu an itibariyle tarihe geçecek bir performansa imza atıyor.

Öyle ki;

Bursaspor, geçen sezon 13 transferle ilk devrede elde edilen 27 puanı, genç ve transfersiz kadrosuyla yeniden yakaladı.

Üstüne üstlük..

Bu hafta gidip "transfer şampiyonu" Adana Demirspor'u Adana'da devirerek, 6 maçta 16 puan yapıp, play-off'a girme iddiasını güçlendirdi.

BANA 1989'DAKİ 2.LİG ŞAMPİYONUNU HATIRLATIYOR

Bu kadro bana, 1989'da tamamen altyapıda yetişen gençlerle şampiyon olarak, bugünkü Süper Lig'e çıkan Bursaspor 2.Lig Takımı'nı hatırlatıyor.

İşte bu kadro;

Mustafa Er, Vakıfköy'ün gençlerinden, herkesin konuştuğu bir takım oluşturdu.

Vitrine çıkan Genç Timsahlar, birçok takımın gözdesi oldu.

41 yaşındaki teknik adam, sezon başındaki krizi; örneğine çok az rastlanır bir başarıyla fırsata çevirdi!

3 oyuncu dışında, iskeleti kalmamış takımı; hem oluşturdu, hem de aynı anda hedefe götürme yolunda fersah fersah yol katetti.

HER TEKNİK ADAMA NASİP OLMAZ

Şu bir gerçek ki;

Böyle bir başarı, her hocaya nasip olmaz!

Gerçekten;

Mustafa Hoca ve ekibini bir kez daha yürekten kutluyorum.

Aynen devam Hocam...

DAHA AŞILACAK ÇOK ENGEL VAR

Zira;

Bu zorlu maratonda:

Daha gidilecek çok yol,

Aşılacak çok engel,

Kazanılacak çok maç,

Ulaşılacak bir zirve ve

Dönülecek bir Süper Lig var...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları