Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Başka türlü olmaz!

2019.11.26 08:21 - Son Güncellenme: 2019.11.26 08:21
A

Bursaspor, evinde kazanması gereken Keçiörengücü maçını zar zor aldı.
Sonuca herkes sevindi!
Peki ya; sergilenen futbola sevinen, bu oyundan tatmin olan var mı?
"Ben varım" diyen parmak kaldırsın!
Hadi, Bolu deplasmanında Bilal Kısa var diye, 2 ön libero Selçuk Şahin ve Aykut Akgün'le başlanmasını biraz olsun anladık diyelim!
Yalçın Hocam;
Elinizde Emirhan Aydoğan varken ve de milli arada dinlendirip kondisyon kazandırmışken, iç sahada daha üretken olmak adına, 22 yaşındaki solak kramponla başlasanız acaba nasıl olurdu?
Sadece, orta sahada başlayan Özer Hurmacı'nın ayağına bakmak ve ileri üçlüdeki hücumculara top gitmesini beklemek ne derece sağlıklı?
Örneğin;
Çift ön libero...
Yani, iki 6 numara
Bir başka deyişle, 2 kesici...
Peki bu 2 ismi soralım;
Ofansif özellikleri?
-Çok kısıtlı!..
Hücuma kreatif katkıları?
-Yok denecek kadar az...
Hem de iç sahada...

SAMİMİYETİNDEN ŞÜPHEM YOK
Yalçın Hocam; sizinle antrenmanlar sırasında, bu sezon 2 kez uzun uzun sohbet etme şansı buldum.
Gazeteci arkadaşlarımla birlikte kafama takılanları sordum.
Siz de, samimi bir şekilde düşüncelerinizi aktardınız.
Hatta bazen, elinizdeki objeleri kullanarak, bize teknik varyasyonları açıkladınız.
Samimiyetinizden hiç şüphem yok.
Süper Lig'e çıkmak için ne kadar çok çalıştığınızı görüyorum, duyuyorum.
Neden tek kanat oyuncusu (Igor) alındığını sorduğumda:
Biri yabancı olmak üzere, 2 kanat ve forvet oyuncusunun, transfer tahtasını beklemeden, Özlüce'deki özel kamptan ayrılıp, transferin açılmasına birkaç gün kala başka takımlara gittiğini üzülerek söylediniz.
Bunların hepsine eyvallah...

"EL FRENLİ" HOCALAR DAYANAMADI
Bursaspor taraftarının, takımlarının daha ofansif oynamasını istediğini, kadroyu "el freni" ile oynatan Güvenç Kurtar, Hamza Hamzaoğlu gibi teknik adamların Bursa'da tutunamadığı örneğini vermiştim.
Nitekim, Keçiören maçından sonra, Teksas, takımla birlikte özellikle sizi tribünlere kadar çağırıp, daha üretken futbol isteklerini vurgulayıp, ortaya konan futbolla ilgili sitemlerini dile getirdiler.
O andaki videoyu sosyal medyadan da izledim.
11 bin 300 taraftarın geldiği maçta; tribün liderleri, düşüncelerini, gayet uygun bir şekilde aktarmış.
Yalçın Hoca ve futbolcular da, mesajı alıp, "eyvallah" diyerek, oradan güzel bir şekilde ayrıldı.

TOPLANAN PUANA EYVALLAH
Tabii ki, alınan skorlara ve toplanan 23 puana (3'ü silindi) hiç itirazım yok!
Transferin son günlerinde; geç kurulan kadro ile kondisyon ve değişim sürecinin sancılı geçmesi nedeniyle 23 puana kimse itiraz edemez!
Burada sıkıntı yok!
Ama işte asıl sıkıntı, ortaya konan üretkenlikten uzak, yavan ve tat vermeden futbol, camiada büyük kesimi memnun etmiyor!..
Zira, takım; olgun atak geliştirmekte büyük zorluk çekiyor.
Adam eksilten krampon sayısı çok az...
Zaten bir kanadı kırık takım var ortada...
Diğer kanatta ise her hafta başkası oynuyor.
Bir hafta Igor, bir hafta Recep Aydın, bir hafta Özer, bir hafta Musa Araz...
13 transfer içinde; tek kanat oyuncusu transfer edilirse, teknik adam da böyle "pansuman tedbirler" almak zorunda kalır!
Kanatta oynayan Burak Kapacak'ın bireysel yetenekleriyle hızla inip, "adrese teslim" ortalar yaparsa...
Duran toplardan gol gelirse...
Emirhan Aydoğan ve Özer Hurmacı gibi klas ayaklar, ince paslarla "asist" yaparsa gol geliyor...
Bir de, özellikle son 2 maçta;
Gol, 41'de de gelse, 46'da da atılsa, takımda "geriye yaslanma" hastalığı iyice bünyeyi sardı!
İşte, taraftarı düşündüren ana konu da bu!..
Tamam, bu lig biraz ilginç olabilir!
Ama sen de Bursaspor'sun ve formanın ağırlığını yeşil sahaya da yansıtacaksın.
Bu hafta cumartesi akşamı Adana'da kesin olan şu ki;
Cezalı Aykut Akgün yok!
Umarım, Koşukavak, Kaptan Selçuk'un yanına değil de, biraz önüne 8 numara özelliklerine sahip Emirhan gibi bir isim koyar.
Zira, 1 galibiyet ve 9 puanla düşme hattında yer alan Adanaspor önünde "çift 6 numara" tercihi olacağını düşünmek bile istemiyorum.

BURAK ALTIPARMAK VE EMİRHAN İKİLİSİ BOZULUNCA...
Sakatlıktan yeni kurtulan ve cumartesi günü kadroya alınan Burak Altıparmak, umarım bir an önce istenen düzeye ulaşır ve takıma geri döner.
Zira, Selçuk'un önünde sağ içte Altıparmak'ın dinamizmi ve geçiş oyunundaki etkinliği ile sol içte Emirhan'ın üretkenliğe katkısı ve derin pasları, orta saha üçlüsünün daha verimli kılıyordu.
Ne zaman ki, 5 hafta önce Burak Altıparmak sakatlandı, 2 haftadır da Emirhan, hamle oyuncusu olarak kulübeye çekildi.
İşte, bu ikilinin olmadığı orta saha üretemez hale geldi.

ATEŞ HATTINDAKİ ADANA'YA DİKKAT!
Ligde 1 galibiyet ve 6 beraberlikle 9 puan toplayıp, düşme hattında olan Adanaspor'la cumartesi akşamı deplasmanda oynanacak maç çok büyük önem taşıyor.
12 maçta kalesinde 20 gol gören Güney ekibi, Eskişehir ve Osmanlı'dan sonra "ligin en çok gol yiyen 3. takımı" durumunda.
Ancak, Bursaspor'dan sadece 4 gol az (13 gol) attıklarını da unutmayalım.
Zira, Adana da, evinde çıkış yakalamak için, Timsah önünde camiayı ateşleyecek bir galibiyet kovalayacaktır.

17 GOL, 12 FUTBOLCUDAN...
Gol demişken...
Bursaspor'un; 17 golünü 12 farklı ismin atması da çok ilginç.
Timsah, resmen "takım halinde" gol buluyor.
3 gollü Kubilay Kanatsızkuş'u; 2'şer golle Emirhan, Diarra ve Recep Aydın takip ediyor.
Diğer gollere ise, 8 krampon 1'er kez isimlerini yazdırdı.
Bunlar; Shehu, Lato, Anıl, Aykut, Ali Akman, Seleznov, Ramazan Keskin ve Onur Atasayar.
Kaleci Çağlar ile sürekli oynayan isimlerden; Özer, Burak Kapacak ve Igor hariç, neredeyse bütün takım golle tanıştı.
Bu arada ligde; Kapacak'ın 9 maçta 3 asiste, Özer'in de 8 maçta 2 asiste imza attığını vurgulamak isterim.

BU 17 GOLÜN 7'Sİ SAVUNMADAN
İlginçtir;
1'er gollü 8 oyuncudan 5'i defanstan:
Shehu, Anıl, Latovlevici, Aykut ve Onur.
Aykut Akgün genelde ön libero oynuyor. Ancak Diarra'nın cezası nedeniyle İstanbulspor deplasmanında stoper oynamış ve ileri çıkıp kafayla 1 gol atmıştı.
Bir de bunlara 2 gollü stoper Diarra'yı ekleyince, 6 savunma oyuncusunun; 17 golden 7'sine imza attığını görüyoruz.
Tabii ki, herkesin gol atması çok güzel ve değerli.
Tabii, 5 haftadır yenilmeyen ve bu 15 puandan 11'ini; 3 galibiyet ve 2 beraberlikle hanesine yazdıran Timsah'ın, zirveden sadece 4 puan uzak olması ve 12. hafta itibariyle 4. basamakta bulunması çok önemli!..

OFANSİF OYUNUN ÖNEMİ...
Ayrıca, Timsah'ın kurtuluş reçetesi de belli:
"Daha ofansif ve üretken, coşkulu futbol!"
Fakat, gol atmak için; önce 3. bölgede çoğalmak ve değişik oyun planlarıyla gol yollarını zorlamak gerek!
Çok adamla hücumu düşünüp, forvetteki isimleri final paslarıyla beslemek, yani ofansif yönden pozisyon zenginliği oluşturmak lazım.
Eğer, bu sıkıntı çözülürse;
Bir anlamda, "önce savunmayı sağlama alayım da, duran toptan veya ani bir ataktan 1 gol bulursam, üzerine yatıp, maçı kazanırım" diye düşünürsen...
Oyuncu değişikliklerinde, skoru korumaya yönelik hamlelerinle, sahadaki oyuncuların bilinç altına, "aman gol yemeyelim. Savunmaya yardım edelim" mesajını gönderirsen, tribündeki ve ekran başındaki taraftar da sizi eleştirir.
Bu iş böyledir.
Onun için daha cesaretli oyun şart!
Zaten, bu işin içinden başka türlü çıkmanız mümkün görünmüyor.
Biz hep ne diyoruz;
"Burası Bursa, futboldan anlayanların kenti!"
Bizden bir kez daha hatırlatması...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları