Bursaspor, geçen sezon İzmir'de golsüz berabere kaldığı Altınordu'yu bu sefer 2-0'la geçti.

Ligin yabancısı olmayan ve altyapılarıyla ünlü iki kulübün mücadelesini herkes merak ediyordu.

Timsah, altyapısının farkını ortaya koydu ve Bornova'da çok önemli bir galibiyete imza attı.

Ancak, Altınordu galibiyetinin detayların geçmeden önce, iki önemli konuya dikkat çekmek istiyorum. 

5 YILDIZLI OTELDE KAMP...

Bursaspor'un, İzmir'de 5 yıldızlı Swiss Otel'de (eski Büyük Efes) kaldığını öğrendim.

Belki, "ee, ne var bunda?" diyenleriniz olacaktır.

Ancak, kadrodaki 21 futbolcunun 14'ünün altyapı patentli olduğu genç bir takımın, böylesine önemli maç için kaliteli ve marka bir otelde kamp yapması; oyunculara özgüven kazandırır.

Takım, kendisini daha iyi hissederek maça güzel konsantre olur.

Ekonomik sıkıntı olsa da, böylesine kritik noktalarda;  3'e 5'e bakmamak çok doğru bir hareket olmuş.

Babam, böyle durumlarda şu atasözünü hep söyler:

"Harmanda atın ağzı bağlanmaz!"

Gerçekten de öyledir. 

Turizmle uğraşan Başkan Erkan Kamat'ın bu tercihini önemsiyor; kendisini ve ekibini kutluyorum.

REKLAMLAR 5'TE 4 TAMAM

Yeni formadaki 5 reklam alanından 4'ü doldu ve Timsah, yeni sponsorları; Tasarruf AŞ, Onur Market, Erikli Su ve Aroma'nın yer aldığı reklamlı formasıyla ilk kez İzmir'de arz-ı endam eyledi.

Sırt reklamı için de Uludağ Limonata ile görüşmeler sürüyor...

Böylece, formadaki 5 mecra da dolmuş olacak gibi görünüyor.

ÇÖLDE VAHA MİSALİ

Bu ekonomik girdiler de, "çölde vaha" misali, kulübün biraz olsun nefes almasını sağlayacak.

Bu arada, Kamat yönetimi, göğüs reklamını formaya uygulama konusunda, bu hafta daha kreatif bir çalışma yapacak.

Tasarruf AŞ ile yapılan sponsorluk anlaşmasıyla, cumartesi günkü maç arasındaki sürenin çok kısa olması nedeniyle formaya görsel uygulama yapılırken, bazı detayların üzerinde yeteri kadar durulamadığını öğrendim.

Bunlar kolayca çözülür elbette...

"CAN SUYU" OLDULAR

Şu da bir gerçek ki;

"Yeni reklamlar Bursaspor'a uğurlu geldi" diyebiliriz.

Bu noktada;

Bursaspor'a, böylesine kritik bir süreçte destek veren, "can suyu" olan değerli firmalara, bir kongre üyesi olarak, ben de teşekkür etmek istiyorum.

Bu sponsorları, kulübe kazandıran yöneticileri de kutluyorum.

5 İSABETLİ ŞUTTA 2 GOL

Genç Timsahlar, ilk devrede savunmasıyla skoru tutmayı başardı.

İkinci yarıda da yetenekli ayaklarıyla, daha organize hücumlar geliştiren yeşil-beyazlılar, golleri bulmayı bildi.

Geçen hafta Adana Demirspor maçında 14'te 4 isabetli şutla 1 gol atan Bursaspor; İzmir'de 13'te 5 isabetli şutla 2 gol bularak, 3 puanı kucakladı.

Galibiyet önemliydi.

Ayrıca, deplasmanda gol yemeden kazanmak da çok değerli... 

10 VAKIFKÖYLÜ OYNADI

İlk 11'de 6 Vakıfköylü başladı. Ancak sonradan giren 5 yedeğin 4'ü de altyapıdandı.

Toplamda ise;

Bornova'da süre alan 16 oyuncudan 10'ü Vakıfköy patentliydi.

Yani;

1997'den 2002'ye kadar...

18 yaşından 23 yaşına kadar...

Bu tablo bize gurur veriyor.

Ama, "Vakıfköy romantizmi" yapmak gibi bir derdim de yok!

18-23 yaş arasındaki gençler, fişek gibi koştular, savaştılar.

Çünkü, hepsi kendilerini kanıtlamaya ve yetiştikleri kulüplerini faydalı olmaya çalışıyorlar.

-Eksikleri yok mu?

Var elbette!..

Bazı gençlerin tecrübesi az mı az!..

Aynen öyle...

Ama en önemlisi;

Saha içinde yardımlaşıyorlar...

Birbirlerinin açığını kapatmak için, ekstra koşuyorlar, canla başla mücadele ediyorlar.

KOLEJ TAKIMI GİBİ...

Ağabeyleriyle birlikte, belli ki;

"Takım oyunu olgusu"nu  oluşturmaya çalışıyorlar.

Hani şu meşhur "kolej takımı havası yakalamak" vardır ya...

İşte, tam da bunu meydana getirmek için uğraşıyorlar.

Bakın, gollerden sonra bütün kulübe ve ısınan yedekler fırlayıp, arkadaşlarının gol sevincine ortak oluyor.

34'lük Kaptan Özer Hurmacı, 33'lük Serdar Özkan, 23'lük Emirhan'a ve 18'lik Ali Akman'a sarılıyor...

Sevinç yumağı oluşturuyorlar...

EMİRHAN HOCASINA KOŞUYOR...

Emirhan, kenara gidip, Mustafa Hocası ile kucaklaşıyor ve vücut diliyle, "Sen demiştin Hocam" der gibi bir jest yapıyor.

Emirhan demişken;

Aslında, 8 numara; yani ofansif orta saha olan Aydoğan, 2 haftadır kendisine sol bekte görev verilmesine rağmen , bunu yadırmadı.

Mırın kırın yapmadı.

Ofansif bir sol bek gibi kanattan bindirmeleriyle; golü de attı.

Emirhan, 3'te 1 isabetli şutla gol bulurken, 8 pas arası yaptı, 3 de top çaldı.

Ali Akman da, 2'de 1 isabetli şutla gol atarken, çok değerli bir top çaldı.

Hareketli oyunuyla, forvette sürekli önde bastı ve hep golü kokladı.

Nitekim, maçı koparan golü de attı.

Bunlar güzel istatistikler...

2002'li 10 numara Vefa Temel, ikinci 45'te özgüvenli oyunuyla; ofansa hareketlilik getirdi.

İlk profesyonel maçında, gelecek adına umut saçtı Fransa patentli Vefa...

Yeşil-beyazlı takımda;

Herkes, işini severek ve inanarak yapınca, ortaya da böyle güzel ve umut verici sonuçlar çıkıyor...

ARMA İÇİN SAVAŞANLAR

Gençlerin, sahada verdikleri mücadele ve ortaya koydukları karakter; aslında ARMAYI SIRTLAMA mücadelesinin ta kendisi...

Tahta kapalı olsa da;

Adeta, "biz buradayız, armamız için sonuna kadar savaşırız" diyor Genç Timsahlar...

Biz de, bu haftalık Sezar'ın hakkını Sezar'a veriyoruz!..

ŞIMARMADAN, AYNEN DEVAM

Ama genç kardeşlerimiz;

Biliyorsunuz, bir çiçekle bahar olmaz!

Önünüzde, daha 32 hafta sürecek zorlu bir maraton var...

Şımarmadan...

Ayakları yerden kesmeden...

Aksine, yere sağlam basarak ve her geçen hafta daha da üzerine koyarak, gelişmeye, savaşmaya ve birlikte başarmaya devam!..

***

Genç Timsahlar, unutmayın ki...

Arkanızda;

Size inanan, güvenen ve destek veren koskoca bir şehir var...

Aynen devam Bursaspor...