Bu topraklara pek bir özgü ve de çokça milli...

Çok da net bir biçimde HDP Karşıtı...

Ayrıca çokça da yerli...

Üslubuyla, müktesebatıyla, yaklaşımıyla, duruşuyla  çok dinamik Yavuz Ağıralioğlu...

BBP'yi çıraklık,  İYİ Parti'yi kalfalık dönemi olarak değerlendirirsek  ustalığını kısa süre önce kuruluşunu ilan ettiği kendi partisi  olan A Parti'de gösterecek!

Ne kadar ustaca yönetecek Anahtar Parti'yi Yavuz Ağıralioğlu?

Bir nevi baraj sorusu kıvamındaki bu sualin yanıtını kuşkusuz ki zaman gösterecek...

Anahtar'a gelince;

Bayağı iyi düşünülmüş.

Türk seçmenin hafızalarında yer edecek  bir sembol... 

Malum kimse unutmaz 'Anahtar'ını

Misal;

Evde paramızı unuturuz da  anahtarımızı unutmayız. Üstüne bir de evden çıktıktan sonra bile sürekli kontrol ederiz hepimiz...

Kuruculardan edindiğim bilgiye göre alternatif olarak güven ve umut gibi isimler de gündeme gelmiş .

Fakat İnsanlar güvenini ve umudunu kaybetse bile anahtarını kaybetmez diye bir kararla partinin ismi konusunda 'Anahtar'da mutabık kalınmış...

Doğrusu da buymuş zaten diyelim ve geçelim 

Partinin Bursa'daki  tanıtım programına...

Aşırı derecede mevsimsel gripten muzdarip olmam dolayısıyla canlı yayınlardan ve paylaşılan videolardan izledim Bursa'daki programı...

İlk izlenim olarak şunu söyleyebilirim; 

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu Bursa'da STK'lar ve muhtarlarla buluşmasında kürsü hakimiyeti ve hitabetiyle salonun nabzını gayet iyi  tutmuştu...

Aklımda beliren bir diğer tepsit de şu oldu;

Bu ve bu gibi salonların dışında 80 milyonun nabzını da tutabilirse Yavuz Ağıralioğlu; bu parti kesinlikle tutar!

Hatta ve hatta yazın bir kenara tutmakla da kalmaz Türkiye'de siyaseten denge unsuru bile olur! 

Şimdi (A) Anahtar Parti ile alakalı kesin ve keskin  tespitler ve de tenkitler de bulunabilmek için henüz çok  erken kanımca ...

Çünkü anlık konuşmak gerekirse  şu sıralar yeni bir heyecan ve hüsran arasında arafta bir yerde duruyor A Parti...

Türkiye gezisi için düğmeye bastığı Bursa'da kemik kadroya bakılırsa bilenler bilir;

Siyaseten tecrübeli isimler olan Tahir Kahveci, Sedat Yalçın  ve adı A Parti'nin ilk İl Başkanı olarak açıklanan Fikret Arslan aynı zamanda çokça çalışkan, istikrarlı ve de sevilen-sayılan kimliklerdendir...
Yavuz Ağıralioğlu Bursa perspektifinden bakıldığında bu isimleri tercih etmekle yerelde ilk sınavını yüksek memnuniyet düzeyiyle verebilmeyi başarmıştır...

Bursa'daki konuşmalarında 'Partisinden memnun olan kimse yok'' diyerek vatandaşla birlikte  aynı zamanda diğer partilerdeki siyasilere de çağrı yapan Genel Başkan Ağıralioğlu; 
Anahtar Parti mutluluğun anahtarını sağlayabilecek mi? Yönündeki bir soruya bakın nasıl yanıt vermiş; 

Türkiye'de iktidara veya muhalefete mahkumsunuz şeklinde dayatılan bir siyasi parselizasyon var. Kimse, ne iktidara nede muhalefete mahkum değil. Seçmen hiçbir şeye mahkum değil. Biz, merkezi millet olan bir siyaset yapıyor ve yapacağız''

Hımm...

Milliyetçilik ilkesini şiar edinmiş yeni kurulan bir partinin genel başkanından gelen bir  cevap olduğu düşünüldüğünde verilebilecek en 'Doğru yanıt'!

Ve de ilaveten; 

Bu cümlelerinden de anlaşılacağı üzere görünen o ki  milliyetçi siyaset yerine,  'Milleti için'siyaset anlayışını benimseyecek Genel Başkan Ağıralioğlu...

Bu yönde ilerlemeye devam edebilirse de politik kulvarda kalıcı olabilme ihtimali yüksek ...

Bu arada yazının sonunda bir başka faktöre de  vurgu yapmakta yarar var; Türkiye'de kurulan partilere bir göz atın.

Aynen bizlerde olduğu gibi  partilerde de bir kader durumu  var aslında...

Ve de siyaset bir rüzgâr işi esasında. 

Kuşkusuz ki rüzgârı yakalayan hedefe ulaşır...

Ağıralioğlu konuşmalarındaki üslubu ve siyasetiyle toplumun ilgisini fena halde çekti. Bu ilgi sevgiye, sevgi de politik aidiyete evrilirse o vakit  bir başarı hikayesi yazabilir Anahtar Parti .. 

Amma velakin yukarıda da belirttiğim gibi Yavuz Ağıralioğlu ve ekibi bütünleştirici bir hamle ile 'Millet için'siyaset yapabilirse...