Pençe Harekatı'nın stratejik önemi nedir? 

2019.05.30 08:46 - Son Güncellenme: 2019.05.30 08:58
A

Irak'ın kuzeyindeki PKK terör yuvalarına yönelik Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen "Pençe Harekatı"  pazartesi öğlen 15.00 itibariyle topçu atışları ve Diyarbakır 8. Ana Jet Üs'ten kalkan F-16 uçakları hava hücumu desteğinde başladı. Ardından da yerli Atak helikopterlerinin devreye girmesi ve piyade komando birliklerinin Hakurk bölgesine operasyonel intikali ile genişletildi. 

O saatten bu yana çok yoğun olarak bu bölgede harekat devam ediyor.

Peki bu harekat askeri detaylarının yanısıra aslında stratejik olarak neyi amaçlıyor?

1- Hakurk bölgesinin, aşağısında Kandil olduğunu düşünürsek PKK terör örgütünün burayı Türkiye'ye sızma amacı ile ana geçiş vadileri ve koridorlar olarak kullandığını görürüz. Hakurk'u tuttuğunuz zaman önemli ölçüde artık düzlükte ve sınırın ötesinde tutuyorsunuz. Buralar hırçın bir coğrafya. Bu düzlüklerde tuttuğunuz zaman buralar da hırçın ama belli ölçülerde daha kontrol edilebilir bir durum ortaya çıkıyor. Buralarda çok büyük bir fedakarlık ve iyi bir planlama ile gerçekleştirilen hareketta artık geçişlerini imkansız hale getireceksiniz. Zaten tecritte ve sızmaları engellemede ciddi bir ilerleme sağlanmıştı. Bu operasyon da bunu iyice minimize edecek. Tabii ki; bu sadece Türkiye'ye geçişleri değil Suriye, Irak ve İran'a geçişlerinde de PKK'nın tecrit edilmesi anlamına geliyor. Yani bu harekatın bir özelliği de tecrit harekatı olması. 

2- MİT'in, Genelkurmay'ın ve Emniyet İstihbaratı'nın koordineli çalışmasıyla ilgili bir başka yürüyen süreç daha var. Bunu da atlamamak lazım. Listelerde belirlenmiş terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili de bağımsız operasyonlar yürüyor. Tüm parçalar bir araya getirildiğinde terör örgütüne bir çok ayaktan oluşan topyekün bir süreç başlatılmış durumda. 

3- Bu harekat hem örgütte psikolojik bir çöküntü sağlayacak, panik yaratacak, hem tecrit edecek. Halen aynı zamanda bu bölgeye teröristlerin teslim olması ile ilgili çeşitli çağrılar yapan bildiriler de atılıyor. 

4- Öte yandan; Kandil ile ilgili 'Artık orası tamamen bugün yarın bitirilecek tarzı bazı yanlış bilinen şeyler var; Evet; bu Pençe Harekatı belki ileride Kandil'i daha sıkıştıracak. Ama bu sabır ve taktik meselesi. Ancak, kısa dönemde böyle aceleci büyük beklentiler de taktik olarak hatalı ve yanlış olabilir. Kandil çok büyük bir coğrafya. Aşağıya doğru inildiğinde yarısı İran'da yarısı Irak bölgesinde olan içinde onlarca köyün, yerleşim yerlerinin bulunduğu yaklaşık 100 km derinliğinde 35-40 km eninde bir bölge. PKK'nın da lider kadrosunun burada sivil köylere yerleştiğini de biliyoruz. Yani oraya bir hava harekatı olduğunda tüm lider kadro orada toplu olarak bulunmuyor. Türkiye'nin sivil hassasiyeti bilindiği için onların arasına kendilerini saklayarak kamufle oluyorlar. Bu açıdan lider kadrolarla ilgili ayrı bir planlama yapılıyor. Kandil içinde önümüzdeki dönemde Türkiye alt tamamlayıcı harekatların ardından çok geniş kapsamlı bir çıkışa hazırlanıyor. 

5- Defalarca gittiğim için biliyorum; Bu fiziki zorlukların bulundukları noktada beraberinde fedakar bölgeyi bilen yani çok iyi askeri unsurlara ihtiyacımız var. Bu da görev yapan birliklerimizde mevcut. Ayrıca; burada görev yapan çocukların yaptıklarını parayla pulla ölçmek mümkün değil. Onların dağlarda Kuzey Irak'ta indikleri yerlere size anlatmam da mümkün değil. O çocuklar oraya helikopterlerle indirildikleri zaman kendileri fiziken indiriliyor. Ama; Mühimmatları da indiriyorlar. Bir şey daha indiriyorlar. Orada 10-15 gün onlara yetecek gıda indiriyorlar. Dağların tepelerine. Bu ne demek? Buralar kuş uçmaz, kervan geçmez dedikleri dağın başı. Bu çocuklar on beş gün burayı tutuyorlar. Mühimmat, erzak, gıda sadece helikopterle atılabiliyor. Buraya ne arabayla çıkabilirsiniz, ne dünyanın en gelişmiş arazi araçlarıyla çıkabilirsiniz. Bu çocuklar burada vatan adına burayı tutuyorlar. Yani fedakarlık ve vatan sevgisi anlatılamaz derecede yüksek. Bu harekatın en temel öğesidir. 

Kısacası; Pençe Harekatı, son dönemlerde  gerçekleştirilen terör örgütünün tecriti amaçlı bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. 

Türkiye bu harekatı yaparken, zamanında TSK sınırı geçti diye ortalığı yıkan Irak'ın Cumhurbaşkanının Türkiye'de keyifli bir resmi ziyarette olması, ABD ve AB'nin kıyameti koparması beklenirken sessiz kalması da Ankara'nın bölgede etkin bir aktör olarak dengeleri önceden oluşturduğunu gösteriyor. 

Türkiye iyi olsun. Ama öncesinde biz iç siyasette kavga etsek birbirimizden nefret de etsek, milli meselelerde beraber olalım. Olalım ki, gelecek nesillerimiz güvende olsun. İnanın dışarıda bize dost görünen ülkelerin bile şakası yok. Hesaplar derin. Ve bu nedenle Türkiye'mizden daha da değerlisi ve başka kıymetlimiz yok.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları