Sene başından beri Gelir İdaresi Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ilgili birimleri defalarca uyarıldı. Geçici vergi dönemlerinde enflasyon muhasebesi uygulamaz dendi. Önceden yaptığınız fizibilite çalışmaları reel sektör verilerine uygun değil dendi. Sizlerin belirlediği miktarlardaki vergi gelirlerinde artışı bu yollarla sağlamanız mümkün değil dendi. Tüm teknik çalışmalar, odalar ve TÜRMOB tarafından yapıldı ve ilgili birimlere anlatıldı.

Buna rağmen Hazine ve Maliye Bakanı bu inadından vazgeçmedi. İlle de geçici vergi dönemlerinde enflasyon muhasebesi yapılacak dedi. İşimizi küçümsedi. Muhatap kabul etmedi. Odalar bütün illerde ayrı ayrı basın açıklamaları yaptı. Bizler ve mesleğimizin diğer büyükleri, köşe yazılarında bunları yazdı. TÜRMOB basın açıklaması yaptı. Ankara odası bilgisayar fırlatma gibi eylemler yaptı. Mali müşavirler tarihlerinde ilk defa ANKARA'da geniş kapsamlı bir miting yaptı ki bu eylem mali müşavirlerin sınıfsal karakterinden dolayı zorlayıcı bir eylem olmasına rağmen on binlerce kişi toplandı.

Sonrasında işe sanayiciler ve iş adamları da dahil oldu. Zira bu eylemlerde ve yazılan çizilen tüm yazılarda mali müşavirler onlara da çağrı yapmıştı. Köşe yazımızda, bu iş sizin canınızı yakacak demiştik. İş adamlarının açıklamaları peş peşe geldi. Bu süreç içerisinde yalnızca bir defa Bursa SMMM Odası amacı dışına çıkan bir eylem yaparak TÜRMOB'u hedef aldı. Ancak genel olarak tüm meslek mensupları ve vergi mükelleflerinin aynı tutum içerisinde olması birliği bozmadı.

Bu süreç içerisinde beyanname verme süreleri önce 19 ağustostan 27 Ağustos'a uzatıldı. Bakanımız son olsun süreyi tekrar uzatmam dese de 06 Eylül'e tekrar uzatmak zorunda kaldı. Süre uzatımının da mevcut sorunu çözmeyeceği gerçeği gün yüzüne çıkınca bugün itibariyle bir tebliğ yayınlanarak BRÜT SATIŞLARI 50 MİLYON TL'nin altında olan mükellefler geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi yapmayacaklar ve bilanço düzenlemeyecekler denildi.

Bu kararı bu kadar uzatmanın iş yükü yine mali müşavirlerin sırtına yüklendi. Zira bu süre içerisinde bir çok mali müşavir beyannameleri yapıp sisteme yükledi. Hazine ve Maliye Bakanı, 6 eylüle kadar yüklenilen beyannamelerin düzeltmesini yaparsanız ceza yazmayız "MÜJDESİNİ" büyük bir gururla verdi. Ancak bunun gururlanacak bir müjde olmadığını ve bu düzeltmelerin bu kadar kısa sürede olmayacağını idrak eden bakanımız kendi altyapı sistemlerinin de güncellenmesi gereğinin  farkına varmasıyla beraber beyanname sürelerini 13 Eylüle uzattı.

Yıllarını bu mesleğe vermiş onlarca kanun, binlerce madde sayısız tebliğ ve sirküler barındıran mevzuatla yıllardır haşır neşir olan koskoca akademik bir meslek camiasının söylediklerine kulak tıkamanın ve kibrin sonu bu. Defalarca süre uzatma, sistem bozma, yeniden yapma, yeniden bozma ve sonunda vazgeçme... Olan yine çalışanlarıyla beraber sayısı milyonu aşan muhasebe mesleğini icra edenlere oldu. Mükelleflerimiz neyin ne olduğunun farkında olmadan hala süreci uzaktan izlemekle zamanlarını geçiriyorlar. Şimdi o sayısı milyonu bulan muhasebe icracıları ofislerinde bu yıkımın enkazından çıkmanın mücadelesini verecek. Mükellef bunu unutacak, maliye bakanı unutacak, herkes unutacak. Mali müşavirler aldıkları darbenin acısıyla yerinden kalkmaya çalışacak. Bunca eylem gökyüzünde meşhur bir aksiseda olarak yankılanacak.

Yıkıldık Ey Mükellef Unutma bizi!