'Madem ki Sabiha Gökçen Havaalanı kapasitesi çok yoğun o halde Yenişehir Havalimanı ne güne duruyor?'

Dün sosyal medyada bu soruyu sormuştum.

Benim gibi düşünen pek çok kişi konuya olan duyarlılığının telefon görüşmeleri ve yazılı olarak paylaştı benimle.

Gerçekten de bu soru yanıt bekliyor şu günlerde..

Sabiha Gökçen Havalimanı İstanbul havaalanından sonra çok daha fazla yük aldı.

Ve..

Kapasitesinin üstünde hizmet vermeye başladı.

Hal böyle olunca da kazalar da kaçınılmaz oldu.

Bursa bile Sabiha Gökçen havalimanına düzenli yolcu taşıyorken Yenişehir havalimanı nasıl çözüm mercii olarak görülebilir ki?

Son dönemde Yenişehir havaalanı yurt içi destinasyonlarında epey yol kat etti.

Hatta..

Yurt dışı destinasyonlar bile başladı.

Yenişehir havalimanı Sabiha Gökçen havaalanının alternatifi olamaz mı? Sorusu aklımıza takıldı.

Ve konunun en yakın muhatabı olan AK Parti Milletvekili Mustafa Esgin'i aradım.

Aynı heyecanla söze başladı Mustafa Esgin.

'Bursa havalimanı Sabiha Gökçen'e kesinlikle alternatiftir.

Son yaşanan üzücü olayda da görülmüştür ki, Sabiha Gökçen Havalimanı kapasitesinin çok üstünde hizmet vermekten dolayı yorgun düşmüştür.

Bursa havalimanımızın alt yapısı oldukça iyi....

Kargo ve gümrükleri iyi çalışıyor.

Eskişehir, Bilecik, Adapazarı ve İstanbul Anadolu yakası için en güçlü alternatif Bursa havalimanıdır.

Bu konuda görüşmelerimizi yoğunlaştırıp Bursa havalimanının yurt içi ve yurt dışı seferler konusunda Sabiha Gökçen'in yükünü alacağına inanıyoruz' dedi.

Kentimizin siyasetçilerinin gündemde işbirliği yapması gerektiği düşüncesindeyim.

İktidar, muhalefet birlikte hareket ederse Bursa hava ulaşımı konusunda önemli bir noktaya niye gelmesin?

Yaşanan o kazadan hemen sonra bekledim aslında Bursa'dan seslerin yükselmesini..

Tüm uçuşlar için Bursa havalimanının hazır olduğu çağrısı yapmalıydı yetkililer.

Bursa için çok ciddi bir fırsat olduğunun farkında mı değil acaba kenti yönetenler?

Yapılacak o çağrı Bursa'nın kaç level atlamasına neden olabilirdi?

Bunun adı fırsatçılık değil, fırsatları değerlendirmektir.

Biz istemezsek kimse bizlere hak ettiğimiz değerleri altın tepsilerde sunmaz değil mi?

Ne bekliyoruz o halde?