Korona ile mücadele vatandaş cephesinde hızını kesmiş durumda.

Kurban bayramı tatili ile birlikte maskeler havaya moduna jet giriş yaptık ülke olarak.

Aşı karşıtlığı ve aşılamadaki düşük oran koronadan kurtulma umutlarımızı azaltmayı sürdürüyor.

Aşı ikna ekipleri filyasyon ekiplerinin yerini aldı.

Maske takmama cezası ilk zamanlardaki gibi katı ve keskin uygulanmayınca vatandaş da kafasına göre takılıyor.

Kendisini ikaz eden emniyet güçlerine de sen benim kim olduğumu biliyor musun ile başlayan cümlelerle tanıdığı siyasilerin isimlerini sıralayıveriyor.

Sadece emniyet güçlerine mi siyasi kartvizit dayatması var..

Tabi ki hayır..

AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan ile sohbet ederken saha deneyimlerinden ve karşılaştığı diyaloglardan söz etti.

Anlattıkları şaka gibiydi..

Vatandaş siyasetçileri tehdit aracı olarak kullanıyor  ama diğer taraftan da siyasilere de Cumhurbaşkanını adres gösteriyorlar..

Nasıl mı?

Sokak çalışmalarında vatandaşla bir araya gelen il başkanı ve yönetim kurulu üyelerine sitem varmış.

'Cumhurbaşkanı sokağa çıkın, vatandaşı ihmal etmeyin demese geleceğiniz yok' ilk sitemli söz oluyormuş.

Oysa ki..

O mahalleye 1 ay önce gitmişiz ve sorunları tespit etmişsiz.

Tekrar gidişimiz ise mesele çözüldü mü sorusunun yanıtını yerinde öğrenmek..

Fakat vatandaş gönül verdiği siyasi parti temsilcilerini sıkça yanında görmek arzusunda haklı olarak' diyor Başkan Gürkan.

Diğer yandan..

Evinde tadilat yaptıran üst katından dairesine su sızan, mezar yeri bulamayan, karısı ile kavga eden ,tatile gitmek için para isteyen vs..

Bu ve buna benzer pek çok şey için il başkanlığına gelen ya da telefonla arayanların sayısı oldukça fazla imiş.

Sadece iktidar partisine özel bir durum değil bu..

Diğer siyasi partiler de de durum benzer aslında..

Milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı ya da parti yöneticisinin eli hep cebinde, telefonu da hiç susmuyor.

Çünkü..

Vatandaş istiyor, bekliyor.

Aslında..

Çok doğru olmayan bu iletişim biçimi değmeli..

Yoğun bakımda yatan hastanın yanına girmek için parti il başkanını aramak ve o kişiyi hastane çalışanlarına karşı tehdit olarak göstermesi doğrumu?

Ameliyat olmak için fiyat pazarlığını milletvekilinin yapmasını talep etmek..

Evi terk eden karısını geri döndürmesini büyükşehir belediye başkanından istemek..

Örnekleri çoğaltmak mümkün..

Ancak..

Sorunlar ve çözümleri noktasında bu sistem değişmeli..

Siyasetle uğraşanlar da bizlerden birileri.

Sadece..

Bulundukları makamın gücünü kullandıklarını unutmayalım yeter...