Bursa son yıllarda turizm kenti olmak adına mücadele veriyor.

Siyasiler, yerel yöneticiler, acenteler, sivil toplum örgütleri temsilcileri sıkça toplanıyor, konuyu enine boyuna tartışıyorlar.

Bir arpa boyu yolu alındı mı derseniz, henüz somut bir şey yok..

Kentimizin en önemli turizm merkezi hepimizin bildiği gibi ULUDAĞ..

Yılda 50 gün tam kapasite doluluk yaşayan ve yılın 10 ayı atıl konumdaki bu turistik mecraya dair şikayetler had safhada..

Yerli ve yabancı turistler sömestr tatili ile birlikte Uludağ'a çıkmak, kar görmek, kayak yapmak istiyorlar.

Konaklamalar günlük 1000 ile 1500 tl arasında değişiyor otellerde.

Her şey dahil fiyat bu.

Bir de günübirlikçiler cephesine bakalım..

Pek çok kayak sever Uludağ'a sabah çıkıp akşam geri dönüyor.

Bursa dışından gelen pek çok kişi kent içindeki otellerde konaklama yapıp günlük Uludağ'a gidip geliyor.

Yıllarca..

Ülkenin önemli isimlerini ağırlayan Uludağ sadece yılbaşı ve sömestr döneminde yüzde yüz doluluk yakalayabiliyor.

Bu yıl Uludağ'a çıkan günübirlikçiler fiyatların yüksekliğine isyan ediyorlar.

Bir bardak çay 10 tl.

Sucuk ekmek 30 tl.

Çorba 30 tl.

Genelde çocuklarıyla Uludağ'a çıkan ebeveynler sadece yeme-içme kısmına ciddi bütçe ayırmak durumda..

Sucuk ekmek ve bir bardak çay yese bile 1 kişi 40 tl ödemek zorunda.

Sadece yeme-içme değil Uludağ'da pahalı olan.

Kayak yapmak isteyenler eğer giysi ve kayak ihtiyacı varsa kiralamaya 250 tl den başlayan bir rakamı cebinden çıkarmadan kayak yapamıyor.

Özellikle..

1.Bölgede pistlerin çok kısa oluşu, dakikalarca beklenen telesiyej kuyruk eziyetini de beraberinde getiriyor.

Uludağ keyfini yaşamak isteyenler günübirlik bile olsa iyi bir bütçe ile yukarı çıkarsa aç kalmadan, kayak keyfi yapabilir.

Pek çok otel kapısı önünde güvenlik görevlileri dışarda çok üşüyen vatandaşı otel müşterisi olmadan içeri almıyor.

Vatandaş mecburen kafelere sığınmak durumunda.

Oralara da para harcamadan oturmak mümkün olmadığına göre Uludağ keyif mi? Eziyet mi?

Karar sizin.

Tam da bu noktada öne çıkan sosyal tesislerin biran önce hayata geçirilmesi.

1 bardak çayın 10 tl ye değil daha uygun rakamlarla satılacağı, insanların aileleriyle aç kalmadan Uludağ'ın tadını çıkarabilecekleri alanları inşa etmek için daha ne bekleniyor ki?

Masa başında toplantıların artık netice alınıp, saha uygulamasına geçmesi gerek.

Zaman daralıyor, alternatifler çoğalıyor.

Uludağ hala revaçtayken haydi işbaşına ..

Sonra çok geç olabilir.