"Türkiye'nin kurtuluşu başkanlık sisteminde"

"Türkiye'nin kurtuluşu başkanlık sisteminde"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Hitit Akademi Derneği tarafından düzenlenen "Değişen Türkiye'de Toplum ve Siyaset" konulu konferansa katıldı.

2013.05.09 13:25 - Son Güncellenme: 2013.05.09 13:25 - Güncel
A
"Türkiye'nin kurtuluşu başkanlık sisteminde"

Anitta Otel'de yapılan konferansta Soylu, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin bir bürokratik iktidar ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Soylu, bu iktidarın güç kaynağının ise parlamenter sistem olduğunu söyledi. Parlamenter sistem nedeniyle Türkiye'de iki başlı bir yapıyı ortaya koyduğunu kaydeden Soylu, bir tarafta başbakan diğer tarafta Cumhurbaşkanın olduğunu belirtti. 1982 Anayasasına göre Cumhurbaşkanı sorumsuz olmasına rağmen yetkili olduğunu dile getiren Soylu, "Başbakan, bakanlar kurulu üçlü kararnamelerle atamaları her ne varsa Cumhurbaşkanından geçmektedir ve yürütmenin başıdır. Esas sorumlu ve yetkisi kısıtlı olan halkın oyuyla gelen Başbakan ve TBMM'nin tecellegahıdır" diye konuştu.

Parlamenter sistemini sürücü kurslarının otomobiline benzeten Soylu, "Ehliyet alanlar vardır almayanlar vardır. Sürücü kursu arabasına binen vardır. Bu öğretmen daimi öğretmen onun da bir gazı, freni var. Öğrencinin de freni ve gazı var. Öğrenci gaza basıyor öğretmen frene basıyor. Sen dur bilmezsin diyor. Sola direksiyonu kıvırıyor. Böyle düşünüyor. Bunun hakibi bir araba olduğunu ve trafiğe çıktığını düşünün. Ahmet Necdet Sezer, Bülent Ecevit, Ahmet Necdet Sezer Tayyip Erdoğan, Turgut Özal Mesut Yılmaz ama tüm bu örnekler var. Trafiktesiniz bir saat gideceksiniz. 100 kilometre menziliniz var. Siz gaza basıyorsunuz o frene basıyor. Millet bağırıyor 20 bin dolarlık 25 bin dolarlık kişi başı milli gelir seviyesinde sen 2 bin 500 dolarda tıkanıp kalıyorsunuz. Parlamenter sistem iyiydi 1961 anayasasında kuruldu neden 1971, 1980 darbesi oldu. Niye? Türkiye'de Parlamenter sistem sorunları çözen meseleleri halının altına süpürmeyen bir sistemdi, milletin lehine sistemdi, Türkiye'yi bölünmeye götürmeyen bir sistem değildi de niye 1990'lı yıllarda bu ülkenin onlarca vilayetine girilmedi. Niye? Bu ülkenin bölünmesine ramak kaldı. 1970 ile 1980 arası sağcı solcu diye kardeşi kardeşe kırdırdılar. Niye? 28 Şubat 1997'de bu ülkenin başına felaket getirildi. Madem yönetin bir demokrasi vardı parlamenter sistem yönetemeyen demokrasiyi bürokratik oligarşinin egemenliği ile birlikte oluşturmuştur. Türkiye'nin kurtuluşu başkanlık sistemindedir. İstikrarıyla, güveniyle demokrasisiyle birlikte. Çift başlı sistem olmaz. Olmamıştır da şimdiye kadar. Çift başlı yürütme olmamıştır" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin başkanlık sistemine karşı çıktığını hatırlatan Soylu, "MHP'li kardeşlerimiz 9 Işık doktrinini okusunlar bakalım Alparslan Türkeş ne diyor. Bizim tarihimizde çift başlı yürütme olmamıştır diyor. Türkiye demokrasiye kavuşacaksa ancak ve ancak başkanlık sistemi modeli ile demokrasiye kavuşabilir. Yani o bülünmenin, federalizmin, eyaletin ne olduğunu bilmiyor muydu da bugünküler biliyor. Biz yasama, yürütme ve yargıdan sadece ve sadece yürütmeyi tartışıyoruz. Bunu bir kişi yürütsün bu kadar basit. Başkanlık sisteminde başkan hem millete hem anayasa karşı sorumludur" ifadelerini kullandı.

AK Parti anayasa tartışmalarında başkanlık sistemini önerdiği için anayasa tartışmalarını tıkıyor yönünde iddiaların bulunduğunu anlatan Soylu, "Bu külliyen yalandır. Bir kerede doğruya karar versinler. Cumhurbaşkanı 2014 yılında halk tarafından seçilmeyecek mi? Biz bu millete Cumhurbaşkanını tekrar seçtirmeyelim diyorlar. Devleti ve milletin iradesinin olduğu sistemin adıdır başkanlık sistemini. Bu milleti bugüne kadar aldattılar. Bürokratik vesayet üzerinden yönettiler. Halka verdiğimiz yetkiyi halkın elinden almaya çalışan bir muhalefet ile karşı karşıyayız" dedi.

Demokrat Parti'den AK Parti'ye geçişi hakkında da açıklamada bulunan Soylu, "Millet kendine doğru bir siyasal ev buldu. Bende bu eve odun taşımakla mükellefim. Bugün de ülke doğru bir lider ile yönetiliyor. Gelecek adına siyasetten hiçbir beklentim yok. Millet kendi Cumhurbaşkanını seçtiği andan itibaren benim de siyasetle ilgili verdiğim mücadelenin büyük bir bölümü yerine gelmiş olacak. Hevesimiz bu ülkede milleti hakim kılmaktır. Milletin hakim olacağı sürecin içerisindeyiz. Dün demokrasiyi savunuyordum. Bugün de savunuyorum. Milletin geleceği için mücadele edemeyen bir siyasi parti çözüm sürecini ortaya koymazdı. Önündeki 3 seçim var. Ya ters dönerse ne olacak. Millet mi önemli, siyasi gelecek mi önemli? Millet önemli" ifadelerini kullandı.

Konferansı Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, AK Parti Çorum İl Başkanı Ahmet Sami Ceylan, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Köse ve davetliler izledi. Soylu, konferans sonunda üniversiteli öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2013.05.09 13:25 - Son Güncellenme: 2013.05.09 13:25 - Zeynep Çelik
A