"Türkiye El Kaide ile bağlantılı..."

Bakan Davutoğlu ile Danimarka Dışişleri Bakanı Villy Sovndal, yaptıkları görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Davutoğlu, Türkiye ile Danimarka arasındaki ilişkilerin geliştiğini dikkat çekerek, ekonomik ilişkilerde artışın olduğuna işaret etti. Avrupa'nın ve çevre ülkelerin arasındaki demokrasi ve ekonomik krizlerle ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, Türkiye'nin vatandaşları için hak ve özgürlükler, ekonomik kalkınma bağlamında en iyi seviyeye oturtmak istediklerini dile getirdi.

Konuk Bakan Sovndal, Danimarka ile Türkiye'nin ortak bir ajandası olduğunu söyleyerek, 400 bin Danimarkalı'nın Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve 60 bin Türk kökenli vatandaşın Danimarka'da yaşadığını hatırlattı.

Sovndal, Suriye konusunda Türkiye'nin büyük rol oynadığını belirterek, Danimarka'nın Suriye konusunda elinden geldiği kadar yardım ettiğini ifade etti. Sovndal, demokratik sürece destek verdiklerini belirterek, politik bir çözümün bulunmasını istediklerini kaydetti. Sovndal, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde müzakerelerin açılması konusunda baskı yapabileceklerini söyleyerek, 23 ve 24. fazsıların açılmasını istediklerini ifade etti.

SURİYE MESELESİ

Birleşmiş Milletlerin karar tasarısına insani koridorları koymalarını söylediklerini belirten Davutoğlu, "Bu konuda ortak bir tavır ve müeyyide getiren bir yaklaşım sergilenemedi. Bugün Suriye konusunda görüş beyan edenlerin, sorumluluk sahibi herkesin önce gidip görüşlerini mültecilerin yüzlerine söylemelerini isteriz. Mültecilerin yüzlerine söylenemeyen hiçbir söz Suriye konusunda bir anlam ifade etmez" şeklinde konuştu.

Uluslararası kamuoyunun üzerine düşe görevi yapmadığını belirten Davutoğlu, Suriye konusunda neticeyi görmek istediklerini kaydetti. Davutoğlu, Suriyeli mülteciler için 2 milyar dolar yardım yapıldığını belirterek, "Türkiye 'ye bu konuda sağlanan destek 133 milyon dolar. Yüzde 10'dan daha az. Danimarka'nın ve diğer ülkelerin hem sivil toplum kuruluşlarıyla sınır ötesi yardımları arttırarak, mültecileri sınır ötesinde tutabilir miyiz diye düşünüyoruz. Uluslar arası toplum mültecilerin sayısının artmasını engellemek için Suriye içindeki yardımlara hız vermesi lazım. Suriye içindeki yardımlara hız verilmezse, korkumuz 2 milyonu aşmış olan komşu ülkelerdeki sığınmacı sayısı 3-4 milyonlara çıkabilir. Türkiye'deki sığınmacı sayısı artabilir" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİK SÜRECİ

Sovndal, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda takvimi soran gazeteciye, Türkiye'nin ekonomik durumunun herkesin görmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin birçok konuda merkezde yer aldığını belirtti. Sovndal, "Kıbrıs sorunu çözülürse, büyük bir sorun çözülmüş olacaktır" diye konuştu.

Davutoğlu, Lübnan'da kaçırılan pilotlarla ilgili soruya, pilotlarla ilgili çalışmaların sürekli olarak sürdüğünü ifade etti. Davutoğlu, "Alanda konuyla ilgili tüm taraflarla Lübnan'daki büyükelçimiz bizzat ben Dışişleri Bakanı, Meclis başkanı, Başbakan düzeyde Lübnan'da etkili olabilecek herkesle temas halinde, pilotlarımızın bir an önce serbest bırakılması için büyük bir çaba sarf ediyoruz. İnşallah iyi bir haberi en kısa zamanda vermek istiyoruz. Ancak bu süreçler aynı zamanda sabır, titizlikle çalışma gerektiren süreçlerdir" şeklinde konuştu.

"BU KONUDA PROPAGANDA YAPANLAR VAR"

Davutoğlu, Suriye'deki El Kaide varlığına ilişkin, "Türkiye hiçbir şekilde El Kaide ile bağlantılı her hangi bir gruba destek vermemiştir, sınırlarımızı kullanma izni de vermemiştir. Bu söz konusu olamaz. Bu konuda propaganda yapanlar var" dedi.

Mülteciler konusunda Davutoğlu, bir grubu siyasi diye ayıramayacaklarını söyleyerek, "Eğer bunlardan bir kısmı kendi halkına ateş etmek yerine sizin ülkenize sığınmışlarsa, 'sen askersin, Türkiye'ye sığınamazsın' diyemezsiniz. Bu birleşmiş milletler Mülteciler Hukuku'na da karşıdır. Bu gelen muhalefet unsurları, yurt dışında bir araya gelen muhalefet unsurları 2011 yılının ortalarında Türkiye'ye gelmeye başladılar. Eğer buz sınırlarımız kapatıp, yüz binlerce Suriyeli Suriye tarafında bekliyor olsaydı, bize sığınan askerleri verseydik, askerler kurşuna dizilecekti. O durumda Türkiye'ye nasıl eleştiriler gelecekti" diye konuştu.

Kerry'nin Suriye'de kimyasal silahların imha edilmesiyle ilgili olarak Esad'ı övmesiyle ilgili olarak, Davutoğlu, "Ben Sayın Kerry'nin ifade ettiği ile ilgili söylemiyorum. Suriye hakkında konuşan herkes bu işin ızdırabını çekmiş, mültecilerin yüzüne bakarak söyleyemeyecekleri sözleri başka yerde söylemesinler. Eğer 7 milyon mülteciye Suriye rejimi övgüyü hak ediyor' dediğinizde Suriyeli mülteciler ne hissediyorsa,bunu hissetmedikçe, Suriye krizine çözüm bulmak mümkün değildir" ifadesini kullandı.

Suriyelilerin gönlüne hitap etmeyen söylemlerin Suriye'de barışı getirmeyeceğini söyleyen Davutoğlu, kimyasal silahlı saldırıda ölen çocukların hesabının verilmesi gerektiğini kaydederek şunları dedi:

"Babasının kucağında iki kız çocuğunun unutulmaması lazım. Ondan sorumlu olanların, biz övgüyü hak ettiklerini düşünmüyoruz. Yapması gereken şeyi yapıyor. Uluslar arası toplumun kararlı tavrı olmasaydı, rejim kimyasal silahlarla ilgili kararı almazdı."

Sovndal, kimyasal silahların uluslar arası hukuk kurallarını aştığını söyleyerek, kınanması gerektiğini ifade etti. Sovndal, kimyasal silahların yok edilmesi konusunda mutlu olduğunu belirterek, Suriye'de problemin çözülmediğinin altını çizdi.