Temelli'den açıklama

22 Ocak 2012 tarihinde yapılacak ilçe kongresinde daha önce aday olmayacağını, daha sonra da olacağını açıklayan Temelli, ""Bizim AK Parti olarak bir anlayışımız var. Görev istenmez, verilir. Ben ilçe başkanı olacağım diye çıkamıyorsun. Bu benim tek başıma verebileceğim bir karar değil, teşkilatımın verebileceği bir karar" dedi.
Daha önce özel ve ticari sebeplerden dolayı aday olmayacağını söylediğini hatırlatan Temelli, "Gerçekten iktidar partisinin ilçe başkanlığı zor bir iş. Milletvekilliği ve belediye başkanlığı bir meslek ama ilçe başkanlığı, kadrosu, kaynağı olmayan, fakat en az onlar kadar görev yapması gereken bir makam. Bununla alakalı arkadaşlarımızın düşüncülerini almak, niyeti olan varsa aday çıkmasını teşvik için ben aday olmayacağım demiştim. Bir arkadaşımızı ilçe başkanı olarak belirleyelim şeklinde 2-3 ay önce bir beyanatım oldu. Ancak süreç sıkıştı. Bu hafta itibariyle Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç da ilçe kongremize katılarak, İnegöl kongresiyle final yapmak arzusunda olduğunu söyledi. Kongre tarihi 22 Ocak 2012 olarak belirlendi. Bu arada ilde prosedür devam ediyor. Bizim farklı algılanan, sanki seçime tek liste ile gidilmesini antidemokratik bir uygulama gibi kabul eden bir anlayışımız var. Bu antidemokratik bir uygulama değil. Siyasette bir parti içi demokrasi vardır. Bir de parti içi disiplin vardır. Parti içi demokrasi, 2-3 ay önce ben aday değilim diyerek, bir çok arkadaşın önünü açarak, farklı düşüncelerin ortaya çıkmasına vesile kılan bir anlayıştır. Yeni bir döneme girilecek. Artısıyla, eksisiyle bu dönem tartışılacak. Daha iyiye götürecek ekibin hazırlanması için de konuşmalar başlayacaktır. Bundan da doğal bir şey olamaz" şeklinde konuştu.
İlçe kongresiyle alakalı İnegöl'le alakalı çalışmanın tamamlandığını, teşkilatın olumlu yansıması sonucu başta Bursa İl Başkanlığının ve Genel Merkezin de İnegöl ile ilgili kararı vererek dosyayı kapattığını ileri süren Temelli, "Bu süreçten sonra kongreler devam ederken, İnegöl'le ilgili benim fikrimi de duydular ve bu konuşmalar neticelendi. Yönetim kurulu üyeleri, belediye ve il genel meclisi üyelerinin de beni tekrar görevde görmek istedikleri, buna milletvekilimiz de dahildir, eğer bir tanesi hayır deseydi, genel merkezimiz 'seni aday olarak görmek istiyoruz, listeni hazırla' demesine rağmen, ben çok rahatlıkla 'hayır, bu işi burada noktalıyorum' derdim. Şu ana kadar parti içi demokrasi çalıştı. 'Herkes konuşsun' dedik. Konuşan konuştu. Ancak burada genel merkezimizin istediği bir şey var: parti içi disiplin. Ya bugüne kadar konuşacaktın, ya bugünden sonra susacaksın. Parti içi demokrasiyle, disiplin arasından ince bir çizgi var. Bazı arkadaşlarımız bunu anlamıyor" dedi.