Evinde ağlamayı çok gördüler!

Evinde ağlamayı çok gördüler!

Ergenekon'da tutuklanan Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu'nun oğlu trafik kazasında hayatını kaybetti. İzinle Ankara'ya getirilen Hilmioğlu geceyi eşinin yanında değil Sincan Cezaevi'nde geçirdi Tutuklu bir uyuşturucu kaçakçısının kardeşinin vefatından sonra gönderildiği evden kaçarak kayıplara karışması Hilmioğlu'nun ailesinin yanına gönderilmemesine gerekçe olarak gösterildi

2012.10.16 07:15 - Son Güncellenme: 2012.10.16 07:15 - Güncel - HABER MERKEZİ
A
Evinde ağlamayı çok gördüler!

Ergenekon davası kapsamında kanser hastası olmasına rağmen 3 yıldır Silivri Cezaevi'nde tutulan eski Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun oğlu Emir Hilmioğlu (22) cumartesi günü arkadaşının doğum günü için gittiği Çubuk'tan Ankara'ya dönmek için yola çıktı. Yanındaki iki arkadaşı bulunan Hilmioğlu'nun kullandığı otomobil Yenice Mahallesi Gürsan Cam Fabrikası önüne geldiğinde Fatih Koç yönetimindeki özel halk otobüsüne arkadan çarptı. Hilmioğlu, olay yerinde hayatını kaybetti.

'Beni evime götürün'
Acı haberi alan aile, bir yandan oğullarına ağlarken, diğer yandan haberin 13 Nisan 2009'dan bu yana Silivri Cezaevi'nde tutulan, kanser hastası olmasına rağmen Adli Tıp raporuyla tutukluluk halinin devamına karar verilen Fatih Hilmioğlu'na nasıl verileceğini düşünmeye başladı. Zor görev, Hilmioğlu'nun hukukçu kardeşlerine düştü. Hilmioğlu'nun avukat kardeşleri İlhan ve Hayati Hilmioğlu, savcılıktan cenaze için izin başvurusunda bulundu. Acı haberi alınca baygınlık geçiren ve uzun süre kendine gelemeyen Fatih Hilmioğlu, "Çocuklarıma bir şey olacağına bana olsaydı. Ne olur beni hemen evime götürün" dedi.

Evden çıkınca yığıldı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Hilmioğlu'na 4 gün cenaze izni verdi. Ancak mahkeme, Adalet Bakanlığı ve HSYK'nın genelgeleri uyarınca Hilmioğlu'na geceyi evinde geçirme izni vermedi. Mahkeme, yeterli güvenlik önlemi alınamayacağı gerekçesiyle, Hilmioğlu'nun gündüzleri evinde, geceleri ise Sincan Cezaevi'nde kalmasını kararlaştırdı. Hilmioğlu ve beraberindeki biri rütbeli 4 jandarma görevlisi uçakla Ankara'ya geldi. Birlik Mahallesi'ndeki evine gelen Hilmioğlu, vandarmaların uyarması üzerine 1 saat sonra evden çıkartıldı. Sincan Cezaevi'ne götürülecek olan Hilmioğlu kapıdan çıktıktan sonra fenalaştı. Hilmioğlu, getirilen ambulansta kontrol edildikten sonra Sincan Cezaevi'ne götürüldü. Acı içindeki eşi ve diğer oğlunu teselli bile edemeden cezaevine götürülen Hilmioğlu, sabah 06.00 sıralarında yeniden evine getirildi.

'Sağlık olsun'
Konuşmakta güçlük çeken Hilmioğlu, "Yine de buradayım. Hukuk böyleyse ne yapalım? Sağlık olsun. Bütün gece uyuyamadım, ne diyebilirim ki? Uymak zorundayız. Firar olmuş bir süre önce, o yüzden bu uygulama başlatılmış. Çok üzgünüm, ne diyebilirim" dedi. Hilmioğlu, gazeteden oğlunun kaza yaptığı arabaya bakarken, "Oğlum bu arabada mı sıkışmış?" diyerek feryat etti. Hayati Hilmioğlu, "Nisan ayında cezaevinde 4. yılı olacak. Uzun yıllardır siroz hastasıydı. Şimdi karaciğerinde iki tümör, bir tümör başlangıcı var. Nasıl dayanacak bilemiyoruz" diye konuştu.

MİLLİYET

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2012.10.16 07:15 - Son Güncellenme: 2012.10.16 07:15 - HABER MERKEZİ
A